Konçerto Sonlanmadan Ölmekkalabalıktı pazar suskunlukları ve içten içe amansız bir hastalık gibi bastırırdı hüzünlü uyumsuzlukların göğün içini boşaltmışlıkları boğucu konçerto sonlanmadan ölmek yoktu manzara yürek yorgunluğu ve kent kesitleri yaşamın sığmaması kendi anlamına seninse kendinden başkasına uzun solukluca kısrak koşuşlu yılkılara nispet yıkılman kendine gelince anlam arayışı maceraları ve ağzımızda susamlı çörek kokusu hala yağmurlu öğle sonralarını sevmek kadar... hayretler içinde acılarını sıvazlarken yalnızlık aykırı bir işsizliktir şiir yazamamak o anda o anda evren bile sözcük mahrumu bir ıssız ada mutsuzluk sarhoşluğunun kekre şapşallığıyla yokluğunda unutulmuş anıların eksik başlamak her bakışa sadece bana özgü bütün yalın yalnızlıklardan farklı yapayalnız bir yalnızlık bu... konçerto sonlanmalıydı kışkırtmadan yılan gibi koynumuzda kıvrılan yalanı sözcükler toprağın kokusunda nahoşluğu gözkapaklarımızın yol boylu öykünün sıradan çığlığıydı acı ayağa kalkan kış olsa anlar güler geçerdim ellerin yabancılaşmasa ürpermelerime... Kağan İşçen |