HAYAT ÇOK KISA
Kırlangıçların vedasına denk getirmeseydin bu ayrılığı keşke
Keşke sonbaharın en öfkeli ayı öpmeseydi Derme çatma tebessümünün değdiği alnımı Çaresizliğin kanatları okşuyor üryan duygularımı şimdi Destursuz hayallerin metafizik istençlerine astım Çatık kaşlarının zemheriyi gölgeleyen ağrılı bakışlarını Sokak kavgasını andıran bir korkaklığa saklanan Ve kaç asırdır suçluluğunu gizleyen zamanın Devşiremediği mahçup bir yeminsin sen Başımı her çevirdiğimde adının Eylül’üne Baktığım yerde bulamazken silüetini Penceremde belirdiğin anlarda Ansızın Gecenin sabaha döndüğü vakit Ve güneş doğmaya yüz tutmuşken daha Sönmemişken sokaklarda lambalar henüz Di’li geçmiş zamanlardan kalma ihtimallere tutunarak gel Saklanma artık devrik cümlelerime Sahip çık metruk masallardan kalma imlalarımın kaf dağına Rüzgarının yeleleri yalamasın ışığımı Sona ersin gönüllü tutsaklığım Efsunlu susuşlarında Kaç asırdır yasaklıyım sevmelere bilemezsin Dilim karanlığa saplansa da Kalemim hiç ihanet etmedi sevdama Tüm lehçelerde kendimden kaçışım hep sana Vazgeçişimin şehadeti olmasın bu ağlak şiir ne olursun Hayat çok kısa |
YÜR€ĞİN€ €M€ĞİN€ SAĞLIK
T€BRİKL€R
S€LAM SAYGI S€VGİ SABIR V€ DUA İL€
A.€.O