Çoğul Özeleştiri
nemli bir sabaha uyanırdık
ilk ışıklarıyla aklımızdaki sözcüklerin ötelenirdi ölüm sanki ya da ara verilirdi ömre aramak koparırdı bizi birbirimizden ayrı bir kavuşmak iklimiydi kandık kandırıldık... yolların uğultusu ayaklarımızda sanki acı çektirmeden öğrenilmezdi sevmek o aptala yakın saflığına umudun ve gel zaman git zaman çoğalınca grileri mevsim sonlarının düştüğümüz boşlukta gene birlikte boğardık boğulurduk... sırtımızı yasladığımız bu kahkahalı kofluğun adressiz sorguları sonuçsuz sonuçsuzluğun hırçın şiddeti günahsız sonuna kadar zararlıyız bilmediğimiz kendimize ağaçların yağmurda kalem gibi dizilişini bile şapşalca elimize yüzümüze bulaştırmışız ya ya bir de kaçmasaydık birbirimizden satardık satılırdık... portatif radyo günlerinden getirmiştik sakar hüzünlerimizi uykulu gözlerimiz bir yurttan sesler klasiği o kadar ki sadeydik konuşmaya üşenecek kadar ve bir çocukluk hastalığıydı böyle esrikçe hayata küsmek akla ziyan gençliğimizde geç kalmanın soluksuz korkusu yorduk yorulduk... kağan işçen... |
sakar hüzünlerimizi
uykulu gözlerimiz bir yurttan sesler klasiği
o kadar ki sadeydik konuşmaya üşenecek kadar
ve bir çocukluk hastalığıydı böyle esrikçe hayata küsmek
akla ziyan gençliğimizde geç kalmanın soluksuz korkusu
yorduk
yorulduk...
Çok güzel bir şiir yüreğinize sağlık.Saygılarımla.