Söylesene Neyi Başardık BizÖzgürlük rüzgarında savrulan yapraklar gibi, Sorguluyoruz kendimizi, ayakta mı, yoksa bir rüyada mı? Taht kuralı mı insanlık, bu sonsuz sahnede? Neyi başardık, insan olmayı mı? Taht kuralı mı hayatta? Yaşamın hüzünlü tiyatrosunda, Kimi zaman kalpte bir kırılma, kimi zaman bir aydınlık arayış. Bize bırakılan bu öyküde, Karanlık gece ve umutlu gündüz arasında bir mücadele. Ölümün soğuk kollarında titrerken ruhumuz, Gözyaşları, sevgi ve nefret, Her biri birer test mi? Yoksa insanlığın özünü yansıtmakta birer ayna mı? Bazen bir çocuk gülüşünde, Bazen bir yaşlı gözyaşında buluruz kendimizi, Peki ya biz, bu labirentte neyi başardık? İnsan olmak mı, yoksa sadece var olmak mı? Sonsuz yıldızlar arasında kaybolmuş bir ışık mı, Yoksa varoluşun anlamını arayan bir yürek mi? İçimizdeki kıyamet ve cennet, Kimi zaman bizi insanlığa yakınlaştıran bir köprü mü? Evet, belki insan olmanın tanımını ararken, Başarılarımız ve hatalarımız birer adım, Birer iz bırakır tarihin tozlu sayfalarında. Sonuçta neyi başardık, insan olmayı mı? Belki de sorunun cevabı, arayışın kendisidir. Her adımda biraz daha insan olmak, Her acıda, her sevinçte, Kendimize yaklaştığımızı hissetmek. Belki de başarımız, bu yolculukta attığımız her adımda, Ve insan olmanın tarifinde bulduğumuz özde gizlidir. |