YÜREĞİMDEN AYRILINCA!
Bakışların,
Yüreğimden ayrılınca, Ben hülyaların Üst basamağında gezinirken; Sen bir köşede Derin düşünceler içinde Bir kor gibi sönmeye yüz tutmuş, Yüzün kaybolmuş Saçların darmadağınık, Sararan Güneş altında Ilgıt ılgıt esen bir yel Çöllerden gelen sıcaklık Sıcaklık kattı, Yarım kalan aşkımıza!!! Bakışların, Yüreğimden ayrılınca Çıktım sahillere Islık çala çala Yürüdüm kumlarda Kurumuş karpuz kabukları, Yengeç kemikleri Küçük taşlar Savruldu gitti attığımda Denizin üstüne; Yarım kalan Sevdamız geldi aklıma, Eteklerinin savruluşunu İzledim, O kimsesiz burunda! Terliklerini saklamıştım, Onları ararken, İnce kumlara vardın Tutup elinden Çektim seni, Sonra tepeden tırnağa Islatıp Gömdüm kumlara, Oturup karşına Birkaç taş fırlattım Beş tane büyüğünü seçip Beş taş Oynamaya çağırdım, Bu isteğimi Terslediğin o gün, Yüreğinden çıktığımı Biliyorum; Bakışların Yüreğimden ayrılınca, Tutunamadım Hiçbir dalda! Atlasam mı sulara Kaybolup gitsem mi Denizlere, Adım sanım kalmasın Ulaşamayasın bana Hiçbir yerde, Albümlere bakarak Tazelensin acıların, Bakışların Yüreğime dönerse, Suyun yüzüne vursun Cesedim...! Yıl:21.01.2004 Saat:17.10-17.25 Yer:Kadıköy/İst. EROL KEKEÇ |
saygılarımla