Zalime Boyun Eğmem
Ben zalime boyun eğmem kardeşim,
Hak yerini bulsun diye yola çıkmışım. Mazlumun gözyaşı düşerken toprağa, Zalimin keyfi için susamam, olmaz! Vicdanım var, bozuk teraziyi tartar, Adalet diye bağırır her nefesim. Bir de Allah var derim, bilirim, O görür, o bilir, o hesap sorar... Sen tahtını kurmuşsun haramın üstüne, Mazlumun ekmeğini çalmışsın elinden. Gözünün içine baka baka gülmüşsün, Ama bil ki, bu dünya kimseye kalmaz. Zulümle abad olanın sonu gelir, Her taşın altından bir feryat yükselir. Sen uyurken huzur içinde, Mazlumun duaları yıldızlara ulaşır... Bir damla gözyaşı zannedersin, Oysa tufan olur bulur seni. Mazlumun ahı göklerde yankılanır, Zalimi titretir, yerle bir eder... Ne kadar kaçarsan kaç, nereye saklanırsın, Hak bir gün gelir, kapını çalar. O vakit hesap sorulur tek tek, Mazlumun hesabı ağırdır zalimi kavurur... Ben doğrunun peşindeyim, haksızın değil, Eğilmem, bükülmem, susmam, satmam. Mazlumun davası benim de davamdır, Hakkın yolunda yürürüm, düşsem de kalkarım... Bana derler ki: “Hak için çok konuşuyorsun.” Evet, konuşurum kardeşim, susamam! Zulme göz yummak, zalime ortak olmak, Benim vicdanıma sığmaz, inan, olmaz! Haydi zalim, al tahtını, al malını, Göm vicdansızlığını yüreğine. Ama unutma, bir gün gökyüzü kararır, Mazlumun duası tufan olur gelir... O gün ne koltuğun kalır, ne kibrin, Ne de saklanacak bir deliğin. Adaletin terazisi şaşmaz zalim, Mazlumun hesabı burada da görülür, öte tarafta da.... Ben zalimi alkışlayamam, mazlumu ezemem, Doğrunun üstüne yalan serpemem. Varsın susturmaya çalışsınlar beni, Varsın tehdit etsinler; ben hakkın yanındayım! Mazlumun duasıyla yürürüm bu yolda, Hakkın ışığıyla aydınlanır adımım. Ne zulme boyun eğerim, ne de susturulurum, Mazlumun ahıyla zalimi yıkarım, korkuturum... Erol Kekeç/07.01.2025/Sancaktepe/İST |