Bitmiyordu Aşklar
Kimsenin arkasını dönmesiyle
Bitmiyordu Aşklar Çekip gidebilmek için ölüyordu Toprağa uzanarak insanlar… Hasta değildi Başını koyup dinlenecek ara yoktu Yarası ağırdı Derindi aşk sevdaya sarılmıyordu Ucunda zehir işliyordu yüreğe Hem kalana hem de gidene… Aklımda aç dolaşıyor tilkiler Sana sarılarak koşan fikirlerim Kör bir şekilde ağlayarak Bölüşülüyor başkalarınca Ve düşüncelerimden düşüyorsun İç olmayan bir karanlığın İçine… Aklımda ziyan edilen Tarlaların diplerinden Akan ırmaklara dağılıyor Yüzün… Her yandan başkasın… Ne düşünsem Akacaksın gözümden… Yankı yapıyor Adın Aklımın boş koridorlarında… Seni öğrendiğim tahtalara vurarak Tebeşir kokusunun içinden Sızıyorsun aklımın Karışık ve sapa yollarına Ne yesem ne içsem Uğrayacaksın Dudaklarımdan dilimin Kıvrımlarına… Gittiğin yolları yıkarak Gece karanlığından adımlar Atıyorum Her sabah yeni baştan Doğmayı unutur gibi Sabahlayan bahçelerden güller Diziyorum Yokluğun çerçevesine Unutulan yüzlerde aynı bakışlara Sığınarak saatleri ayarlıyorum Gece karanlığına Hep aynı köşe başında Takılıyorsun aklımın uçlarına Ne etsem nereye baksam Yine gözlerime değiyor Ayakların Hep gidiyorsun durmadan… Dalıyorum bir kuyunun Dibine çarpan damla gibi Suyun yüzünde dağılan yaprağa İnat tutunur gibiyim Her bulduğum dal parçasına Uzandıkça aklımın fikir haritasında Kaybolmuş yalnızlıklar Yoluyorum Körpe bir kızın saçlarını okşar gibi Ellerim Daha kırılgan ve daha hassas Korkar gibi aynalara Sırtımı dönüyorum Yüzümde seni görürler endişesinden Uçuklayan kabuslar seziyorum Yıkan dağların ortalarından Akıp gelen her korkunun Teslimindeyim Uyanmak istiyorum Aklına saçlarına dizlerine Ve uzanıp boylu boyunca göğsüne… Kendimden geçerek Susuyorum Başlangıç depremlerine Ölüyorum sevmiyorum artık Seni söyleyen ne varsa Üstümde Daha bir aklıma yatıyorsun Kandırdıkça Sana uzanan büyün dallara… Ne etsem uyanacaksın Bir başkasının kollarında Ve ölüme ben kala duracak Tüm o saatler gözlerinde… Saniyelere sığan bakışmaların Altında daha kaç kaçak Şehir geçilecekti susamışken Dudaklar yağmura Hangi evin çatısından uçan bir Kuşun taşıdığı heyecan vardı Güneşin yakması için ruhları Hani değişirdi Hayatlar saniyelere asılı ömürlerde Gitmek anlık bir heyecan olalı Tükenmedi mi daha o yürüyerek Varılacak sandığın ömür Hangi taşı kaldırdın ben diyerek Kaçtı o sancılar Ne umut ederek sıyırdın Tenden aşka uzanan o Yıkık evlerin altındaki bedenleri Ne amacındaydı İstemeyecek kaldırdığın yürekler Hiç mi acısına sarılmadın Uçup giderken bir kelebek Ne buldun ıssızlık kelimelerinde Diline aşkı günah saydın Ay ışığında Tene solusan bir insanı daha mı? Az yaşardı Ne buldun aşka inanmayan Yüreklerin altında Çıktımı sakladığın adamlık Kelimeler birer birer ortaya Hiç inandın mı kıskanacak kadar Canileşen parmaklara Seni öldüresiye yazacak bir Kalemin delik deşik Kağıtlar bırakacağını ardında Hiç mi düşünmedin Gitmek acıtırken Bunun ilacı olmadığına… Güzel yılları senin olduğun Saatlerde döndürmek Geçmese de… Şimdi rüyanın bittiği yerde Nasıl başlanılacağı bilinmeyen Bir kağıdın yüzündeyim ve kara kara Damlıyorum sessizce Kıyısı olmayan deniz gibi hissizim sanki İçimde dolaşan yalnızlıkların Ağırlığından sadeleşmiş duygular Büyütüyorum mercanlara aşık Ve aşkı yaşamış batmış… Şimdi isimsiz kahramanlar gibi Yüzü kapalı olmak vardı Yazılanlarınların üstünden dokunmak Dudaklarına hiç tanımadığın biri gibi Uzanmak dilinden beynine doğru Giderek… Öldürmek seni en olmadık Kelimeleri zehirleyerek Dudaklarından süzülmek Az ama etkili severek Uğurlamak geçiyor Dökülmeyi bekleyen harflerin Sıralarını karıştırırken Hiçlik bir bulut gibi çökeliyor Parmak uçlarıma titreyerek Uyanan aklımın Sinir uçlarıma yatmasını İzliyorum sessizce Ve aklımı salarak ıssız bir Ateşe… Bitiyorsun sonuna geldikçe Ve bitmeyi beklemeyen bir Tren gibi uzayıp gitmek geçiyor Belki de aklından Bitirmek istemiyorsun yada Tadını dilinden esirgeyemiyorsun Ve biten satırlarla Azarak tüketiyorsun suretini Uzanmış bir cama Gökyüzünü seyrederek Ve yaslandığın yere düşüyorum Seninle birlikte Utanıyorum sensiz hayattan Zor geliyor yalnızlık Sensiz vücuduma… Hiç adil değil aşk Neresinden çekersen çek Süngünün ucundasın Namlunun ağzında Aç kalmak değil Kurşunu soğutmak Azap aslında… (Se) |
şiir çok güzel
şair )))uzun ve çokca yazıyorsunuz okumak güzel satırları
zaman bulurum inşlah))