Gelmeni bekliyorsa yalnızdır
İnsanlar
Sana olan muhtaçlığı sürükler
Gagasında ne varsa sahipsiz bir kuş...
Suyun yüzündeki resimlerine
Ayaklarını sürten rüzgarın
En şekilsiz intiharıdır…
Bir aşka meyilli ölmek…
Bütün resimlere küs boyalar
Dudaklarından gözlerine
Çekilmiş bir ceset’in
Kurbanlık tenine ekilen tuz gibi
Serpilir yanaklarından…
Sen gözümden akacaksan
Ulaşabilmen güzel dudaklarıma…

Çıkartın içimden yaşadıklarımı
Bütün kötü geceleri
Dönmeni isteyen yanlarımın
Kırık camlar üstündeki raksından
Arınsın aşk
Aslında çokta güzel sevdim
Eğer ayrılıkları sıyırırsak yaralarımdan…

Bırakın ona ait dökülen kelimeleri
Şeklini almasın
Onlar yakmak için
Alevlendi bütün arta kalanları…
Bütün harfleri atın bir sahil
Kenarı yalnızlığıma
Kurtulmak gerek onun yüz sürdüğü
Toprağın doğasından…
Ve yeşerecek yarınları fidanken
Koparmak gerek elimize batmasın
Ayrılıklar…

Her akşam hüznün beşiğine bir el atarak
Çıplak gecenin koynundan
Akan terin içinde boğulup
Gölgelerimize teslim bir mahkumluğu
Eski çaputlardan yapılma sandıklara
Atıyorum…
Her şeyin yanmasına izin verdikçe
Sorumluyum onu öldürmekten…
İçimi ısıtıyorsa
İçtiğimde gözyaşları hala
Gücü kalmamış
Pili bitmiş bir saat gibi
Akıyorsa yüzüm belirsiz ve okunaklı…
Adını söylemekte güzel
Dudaklarımı ıslattıkça dilim…

Bırakarak her şeyi kalbimin
Doğurduğu aşklara yelken açan bir kaptanın
Lodosta acelece sağa sola bilinçsizce dönmesiyle
Unutuluyorsa sözler sana dair...
Unuttuğumda hep sana benziyorsa deniz
Hep kapının önünde uyanmakta güzel seninle…
Aklım her an gideceğini anlamış
Kabullenmişken
Her şey bitecek...
Gideceğim dediğim zamanlarda
Aklıma düşen her şeyde
Hep sana borçlu çıkıyorsam…
Adımı yazmadan kağıtlara
Sahipsiz ismine sarılmakta güzel
Bir gece yarısı alırken yarımı…

Su bulduğumda yerin altından uzatarak
Elimi bedeninin içinden
Suya dokunmaksa eğer çiçek olmak
Sana dair şeylere dokunmakta güzel
Hala benimle olduğunu bilmek…
Hep bayram telaşlarında
Boynunu bükerek
Parmaklarında çiçek olup
Koparılmayı beklemekse eğer
Aşk...
İç çekişlerimin sağır edici
Sessizliğinde kayalık diplerinde
Taşa sarılmakta güzel
Eğer sesin hala çarpıyorsa bir kayaya…

Sorgusuz sualsiz
Dağlar kıyıların üzerinden bakıyorsa
Deniz mavisi bir kadının kokusunu koklayarak
Topraklar bir titrek adamın irkilmesiyle
Tepkimesiyle kopup
Yüzünü bozuyorsa eğer...
Üstüne yıkılarak ölmekte güzel…

Deniz çaresiz dalgalarıyla yırtıyorsa
Teninden kokunu
Eski yüzüne şahitlik eden bütün gemileri
Batırıyorsa eğer bağrında
Canını yırtıyorsa kağıtlar gibi eski mektupların
Gözü yaşlı duygularında…
Güzel...
Bir tek senin yüzmen duygularımda…
Kimler gelir yalnızlığının bağına takılarak
İntihar eder kirpikleri birbirine bağlanmış
Dudakları bir sünger gibi sıkılıp
Aşkı akıtmış bir yüzden
İntiharı göze alır ki…
İpler bir salıncak edasına bürünüyorsa
Eğer gidip gelmekte güzel aklında…

Şehirler hep gömülü duygulara
Kat kat yalnızlık çıkıyorsa
Dişleri bilinmez dökülmüş aralıklı
Balkonlardan seyrediliyorsa
Saçlarına benzeyen ormanlar…
Bir hayvan gibi sığınmakta güzel
Bir ağaç kabuğuna sırılsıklam…

Bir çiçeğin… Basılan ayak izlerinde…
Bir toprağa tutunma çabasındaysa güzelliğin…
Başını dik tutmak…
Göğün eğdirerek basınç uyguladığı
Yer çekimlerinde her bir yağmurla adın düşüyorsa
Oluk oluk avucuma…
Bataklıkta açan çiçek olmakta güzel…
Adım adım içime işlemişse adımların…
Seviyorsam seni gittiğin gibi
Gelmelerinde güzel adımların su gibiyse eğer...

Sen hep bırak diyerek kısaltıyorsan
Kollarını...
Uzuyor parmaklarım avuçlarım yüzünde
Sen tutun bana diyerek
Çarmıha gerilen
Bedenimde…


Fısıltılı rüzgarlar esiyor ölü cesetlerin
Avuçlarında
Kollarında sahipsiz öldürülen aşkların
İşlendiği yaralara sığınmış dikişler…
Kimsenin aldırmadığı kanlar
Akıyor yaraların köşelerinden
Hayata sızarak…
Seninle içmek güzel bir kırmızı şarabı
Eğer bendensek…
Sarhoş olmakta güzel
Adın dudaklarımı kanatıyorsa eğer...


Ormanın derinliklerinde ağaçların
Sus pus kaldığı rüzgarlarda
Adın her ağaç’ın dilinde izse eğer
Mezarımın üzerinde…
Kesmek güzel her sana şahit
Acıyı bileklerimden…


Ölmekte güzelleşir sevenin gözünde
Eğer ölünecek bir şeyler
Kaldıysa insanın
İnsan olan yanlarında...
Ve sana dair aşk kırıntılarında
Uçmak Özgürlüğün dudaklarında
Sarhoş olarak…

Her şey güzel
O anlarda
Sevildiğimi bilerek…
Ölmek…
Sana dair harflerin boynunda...


(Se)