26
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
5088
Okunma
Bilmediğim hırçın bir rüzgar
çırılçıplak örselenmiş bedenim
yalnız kalmış kimliğim
yokluğunla adımladığım gri sokaklı bir kent
lila saçlı sokak lambalarıyla konuşuyor
yarı açık gözlerle bişeyler fısıldıyor kulaklarıma
gördüğüm bütün binalar siluetini yansıtıyor
her saniye beklemek azimlendirdi beni
ama aslında hiç gelmeyeceğini de bilmem gibi
bakabilsem !
yarı uykulu açılmakta gözlerim
sanki senden bir haber duymuş gibi canlanıyor
heyecan ile atan duraksayan kalbimi
koca bir şehirin yalnızlığında yitiriyorum
nabzımın koşmaktan soluğu kesilmiş
kalbim korkunun dönüm noktasında
bileklerimi yokluyorum her durakta
yoluna akacak kanım kalmamış
solgun renkli bulutlar dahi senin gibi ağlamıyor
karasal yüreğimde kırsallaşıyor tüm umutlarım
martı leşleri getiriyor gagasında koca bir maviliği
her dalga da bir avuç beni götürüyor
haritalardan silinmiş sığ denizlerin limanına
okyanusta askıda kalmış cümlelerim
sahibi olmayan bir alfabem
salına salına sana geliyor bir şişenin içinde
kıyıya vuracak rüzgarın kuyruğuna takılıyor
tıpası çıkmış göz çukurlarımda soluklanmak
sahil boyu beliren bir cadde de demir atmak istiyor
izlerin merdiven başlı sokaklarda yankılanıyor
demirlerinden salınarak kayışın
bir kaynak çapağında kalan acıyan yanların
acısı beliriyor , inliyor saatin gece yarısında
ah dediğin de , ah yar dediğim de
büzüştürdüğün dudakların kaçıyor
tam öpecekken seni.
kayıp bir ben çıkıyor merdivenlerden
evinizin sokağa açılan penceresinin altında
kök salıyorum taş kaldırımlara
gözüm kararıyor yukarı asılmaktan
kayıp bir basamaktan düşerken
sen düştüğüm yerden tutuver elimi
seni içimde korurken seni yok edecek olan hafızam için feda oluyorum.
içimde haykıran ağlayan çocuğa sahip çık
çünkü ; O yar’dan korkar
yalnızlık abidesi
5.0
100% (23)