Sus’uz kuşlarım ürktü çardaklarımdan n’olur sus onlarda giderse ben ne yaparım
I-
Uzak dur bu şehirden üşürsün rüveyda bir hatıranı dahi bırakma saklandığın tüm yerimden uzaklaş kulaklarımdaki fısıltı sözlerini tenimdeki kokunu al ve git ağırlaşan gecenin koynunda yalnız bırak beni
arda kalanları üzerimden atmasını bilirim vurguna takılmış sözlerimle bilmesem de aşkın terziliğini merak etme gözlerine yeni cümleler dikecek kadar kalem tutmayı öğrendim
biliyorum çoktan dudaklarıma dikmiştim ayrılığı kendi sularımda seni boğmaya çalışırken sığ bir rüzgarın içinden hâlâ neden çekip çıkartmaya çalışıyorum seni galiba yaşam bizi bir kıyıya süreklemek zorunda senli veya sensiz benli veya bensiz oysa tuvalimdeki renkler hep siyahtı ve kırmızıydı gördüğüm tüm rüyalar
II-
ah rüveyda pişmanlığımda dilime çarpan hecelerim sanadır aslında kimse bilmiyordu biz aynı alfabeden doğduk seninle karanlıktan yükselen çığlıklarımın sensizliğe olduğunu eylül gecelerimde nefesimi parça pinçik ettiğimi her zaman bir kaç adım ötende olduğumu bilmiyordu kimse
bilmiyorlardı senin olmadığın bütün sözlerden dilimi kaçırdığımı
bilmiyorlardı haykırışlarımın paldır küldür gidenin ayak izlerine denk olduğunu
ve bilmiyorlardı rüveyda aynı kadehte karışık bir içki olduğumuzu
bu yüzden hep ince dokunuşlu sohbetlerde sensizliği otutturdum karşıma git dediysem gitmeyecektin çoğalacaktık gecelerce sahipsiz renklerimizi koynumuza alıp sığ gecelerde yalnızlığımıza kadehler kıracaktık rüveyda
III-
kör sitemler batırıyorum şimdilerde dilime ağız boşluğundan düşecek kadar hafifleştim nefesine sığındım bırakma beni kalp atışlarına beş kala durdum sanki sana geç kalmış gibi tıkandı bütün damarlarım
kaç zamandır terk ettim uykuyu göz kapaklarımı dahi kapatmıyorum rüyalarına batmasın diye her gece kendi kabuslarına diz çöker oldum içime acı çalınmış sabahlara uyandım çardağımda gözleri kamaşan serçelerle ağladım
az biraz değiştim işte
başkalaştıkça sen oldum yeni doğmuş çocuğun kalp atışları gibiydi susuşlarım konuşursan ’’kaybedersin’’ dediler seni kaybetmekten daha kötü ne olabilirdi açtım ağzımı elimden oyuncağımı aldılar rüveyda
IV
ah rüveyda dolunayı kıskandıran tek ışığımdın nerede hata yaptıkta bu dehliz karanlıklar çiçek açar oldu biz neden gider olduk neden hiçbir şair yazdığı şiirlerde uyak düşürmüyor bizi yazılmayanlar yazgımızmış kader kadar karanlık kaldık kararan ışığımız da
bak gökyüzü yine kar ağlıyor ayaklarım yanıyor yürüdükçe bu meydan yalnızlığında ısınmak için bir sigara daha mı yakmalıyım beti benzi atmış parmaklarımla
seni yakıyorum rüveyda kül rengidir sevdam artık bir şairin son dizesinde kalbimse bir celladın elleri arasında bir ölünün yüz rengiyim sensiz çürüyen bu kentte a y r ı l ı k tan gayrısını bilmiyorum ölümden öteye gidecek derman kalmamış dizlerimde
V
son bir kez bak gözlerime vakit bir aşkı kalbimdem söküp gitmenin vaktidir sen benimle birlikte gel can çekişen bu aşkı ölüme hazırla
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Rüveyda şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Rüveyda şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Şiir bambaşka güzel okuyup dinleyip kaybolmamak ne mümkün
yorum onu alıp yüceltiyor o muhteşem sesiniz
sonra pembeleşen bir yorum var hani okudum ve maşallah dedim hayranlığım ve hayır dualarım ile iki dünya saadeti dileklerimle size ve sevdiklerinize saygımla...
Bu şiirinizi Facebook da paylaştım.Ve arada bakıyorum.Favori listemdesiniz.Ama yeni bir şiiri var mı diye ,yine de giriyorum sayfanıza..Bekliyoruz yani..Çok bekletmeyin bizi..Selamlar...
Uzak dur bu şehirden üşürsün rüveyda bir hatıranı dahi bırakma saklandığın tüm yerimden uzaklaş kulaklarımdaki fısıltı sözlerini tenimdeki kokunu al ve git ağırlaşan gecenin koynunda yalnız bırak beni ayrılık çığlıkları yüklü dizelerdi tebrik ederim kalemdaşım..
Bir mavinin ıssızlığı doğdu yüreğime... Yeşilin huzurunu ararken yine kayboluyorum. Rüveyda bu şiirine ne yazmalıyım ki bulutlara bırakıyorum cümlelerimi. Yıldızlar söylesin şiirinize yorumları Güneş dua etsin..Saygılarımla saygı değer şair.
Ne demeli sana gözüm,sevmeye dair ne varsa ayen beyan sermişsin ortalığa..Hani dilimize gelenler ile içimizden geçenlerin ayrı kavşakta buluşmadığını anlamak gibiydi.Okuduğum her satırda durakladım,sanki o durakta geride bende kalmışım gibi.Dediğin gibi şair,her sevgi kendi cenazesini taşıyor.
seni yakıyorum rüveyda kül rengidir sevdam artık bir şairin son dizesinde kalbimse bir celladın elleri arasında ''bir ölünün yüz rengiyim sensiz çürüyen bu kentte a y r ı l ı k tan gayrısını bilmiyorum ölümden öteye gidecek derman kalmamış dizlerimde!''
...
ve artık seni, gömmeliyim bir daha yüreğimde ocağa gömdüğüm gibi külüne güllerin, ne akşama solmalısın ne doğmalısın sabaha...
bak sopa işi geçti ben şimdi binbaşı olsam bile para etmez seni okuldayken yakalamak vardı ama neyse:))) ya gerçekten akşam dinlemiştim ama bu kadar etkilememişti okuyup dinleyince gittim geldim
aslında kaldım şiirin içinde desem yeridir gerçekten okunası dinlenesi kutluyorum tüm kalbimle selam ve sevgimle
Beğendim...
Kutlarım...
...............................................Saygılar, Selamlar..