sözümün sonunda bir sükunet düştü odanın merhametli yanına. tüm soruların cevapsız kaldığı vakit seni öldürdüğümün kanıtıdır susmalarım.... seni seviyorum
Ne kadar sessiz bir gürültüde düşlesemde seni ! biliyorum ki her düş bozumu isyanlarımı sükuta çağırıyorsun. şimşeklerin dahi çakmaya cesaret edemediği düşlerimi , yıldırım savarlara teslim etmeyi becerebiliyorsun . biliyormusun aslında gönlümün kırılan sesinde seviyorum seni . şıngırdayan yürek sesim tuz buz oldu ellerinde. daha ne duruyorsun savur tüm benliğimi yasaklarına .
ayrı şehirlerin sınır kapılarında , mülteci demir parmakların arasında beni kendine çekmeyi biliyorsun.
ve biliyorsun ki ! her defasında sana duyduğum gizemin gün geçtikçe destansı bir aşka döndüğünü.
ve biliyorsun ki ! sadece nefesine bir ölüm anıda olsa ihtiyaç duyduğumu. son nefesim olduğunu bildiğim halde
ve biliyorsun ki ! ters şeride akan hayatın ikimize ne kadar acı verebileceğini. tırnak uçlarından ağlamaya başlayacağız yok oluşumuz seyre duracak bizi
ve biliyorsun ki sevdiceğim ! ağlamaklı gözlerinde çırılçıplak yatıyorum öfke değil , hasretini yakıyorum
biliyormusun peki ! farklı şehirlerin özlem kokusunu içimize ne denli sindirdiğimizi. farklı şehirlerin gecesinde can çekiştiğimizi her geceye acı diye söndüğümü hayır ! sevdiceğim buna göz yumacak değilsin .
sensiz olmaz demiştim ya kırık bankın kar düşmüş yanında karanlığın işlemiş olduğu dudaklarımda sana çıkan yolları kısaltmak için yaptığım cebirsel hesapları ve biliyorsun ki dile getiremesemde seni gün geçtikçe daha çok sevdiğimi söyleyemedim.
gelişine ramak kalaların arefesinde kalbimin törpülenen yanında büyütüyorum seni. ölesim geçiyor kenar mahalleden ve her acının içinde tatlı bir tebessümle an/kara’yı ap/aydın’lık yapabiliyordum. gelişinle yeşeren her umudum bir kaç saatliğine de olsa kurumaktan vazgeçiyordu. seni sevmenin en gururlu anını yaşıyordu.
seni gözlerimde büyütmenin telaşını anlatabilecek hiçbir harfin koynuna girmiyorum koynumda benim sana saflığım , senin bana yasaklı oluşunun baş figüranları yatıyordu (gerçekler/in)
ve biliyorum ki gerçeklerini bir öykünün satır aralarına bırakacak kadar cesaretlisin. anımsanmaması gereken hikayeni dip not olarak tavan arasına sıkıştırabilirsin
ve biliyorum ki istediğin zaman yaşanılmamış bir aşkın kapısını sonuna kadar aralayabileceksin her yağmur sonrası sen kokan gözlerimde yaşamanın ne kadar güzel olduğunu hissedeceksin
şimdi tüm yazdıklarımı bir eline koy son cümlemi defalarca oku. benimle yaşanmamış bir aşkın kapısını açmaya hazır mısın ?
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Merhaba... Sayfama düşmüş değerli yorumunuz sayesinde ilk kez gönül sayfanıza geliyorum. Neden en son yayınlanan ya da ilk şiir değil de bu şiirim derseniz net bir cevabı yok. Doğrusu bilemiyorum! Belki şu olabilir... Hayatım boyunca ne en başta ne de sonda kalan oldum. Hep ortalardaydım. Etken mi bilmem? Ya da etken olan sebep şu belki de?! Yayınlanmış şiirlerinize baktığımda dikkatimi çeken bu 'Şiir'in 'Şiir Başlığı' oldu. Oldum olası ( / ) işareti kullanmayı ve kullanılan şiirleri sevmişimdir. (/) işareti ile bir kelimeyi, sözü bölmeyi, tek sözün birden fazla manalandırılmasını, iki şekilde okunmasını... O sebeple ilk bu şiirinizden başlamayı istedim.
'Aşk/ın Çığlığı' Darılıp kırılmayacağınız umudu ile burada kullandığınız (/) işaretinin elbet anlaşılır olsa da çok yerinde olmadığını düşünüyorum. Şöyle ki: Hadi önce kesmesiz sonra kesme işareti ile okuyalım. Aşkın Çığlığı.. Çok hoş. Kesme öncesini okuyalım şimdi. Aşk Çığlığı. Evet hoş. Kesmeden sonrasını okuyalım şimdi de. In Çığlığı? Böldükten sonra yeni bir kelime, mana yok, bulunmuyor. Naçizane fikrim şu: Kesme işareti kullanmak yerine; şöyle olması sanki daha hoş doğru olurmuş. Aşk'ın Çığlığı ya da Aşk(ın) Çığlığı.
Az çok yorumlarımı okuyanlar, bilenler bilir. Uzunca olur. Dalınca satıraralarına kolayına çıkamam. Hele hele karşımda böylesi bir şiir varken hem de böylesi uzunken nasıl çıkacağım içinden bilemiyorum? Hadi deneyim...
Ne kadar sessiz bir gürültüde düşlesemde seni ! biliyorum ki her düş bozumu isyanlarımı sükuta çağırıyorsun. şimşeklerin dahi çakmaya cesaret edemediği düşlerimi , yıldırım savarlara teslim etmeyi becerebiliyorsun . biliyormusun aslında gönlümün kırılan sesinde seviyorum seni . şıngırdayan yürek sesim tuz buz oldu ellerinde. daha ne duruyorsun savur tüm benliğimi yasaklarına .
İlk kıt'ada offf dedim. Hadi hayırlısı! Sonrası ne olacak bilmem! Sevdalı kırgın, kırık, hüzünlü, sitemli ama sevmekten, sevdalısından vazgeçmeyen bir yürek var karşımızda. Niye, neden kırgın, devamında daha çok öğreneceğiz? Sevgili kırmış, hüzün yüklemiş yüreğine Şairin. Lakin kırıklığında da onu düşünen, özleyen, ne yaparsan yap sendeyim, senleyim diyen bir çığlığı duyuyoruz ilk kıtada.
ayrı şehirlerin sınır kapılarında , mülteci demir parmakların arasında beni kendine çekmeyi biliyorsun.
ve biliyorsun ki ! her defasında sana duyduğum gizemin gün geçtikçe destansı bir aşka döndüğünü. Neden düşlüyor yanında değil sevdiği derken, bu kıt'ada öğreniyoruz ki, ayrı şehirlerde iki sevdalı... Yollara inat, uzaktayken de yakınında hissediyor sevgiliyi sevdalı yürek... Sevdiğinde çözemedikleri, anlayamadıkları var lakin. Bir giz! Bu giz gizem daha da yaklaştırıyor besbelli...
ve biliyorsun ki ! sadece nefesine bir ölüm anıda olsa ihtiyaç duyduğumu. son nefesim olduğunu bildiğim halde
ve biliyorsun ki ! ters şeride akan hayatın ikimize ne kadar acı verebileceğini. tırnak uçlarından ağlamaya başlayacağız yok oluşumuz seyre duracak bizi Evet engeller var aramızda. Biliyorum, biliyorsun bunları. Sineme cefayla çekmiyorum. Ama gidersen, gidersek 'tek'liğe mahkum oluruz. Biliyorsun seni delicesine bir tutkuyla sevdiğimi. Tutkum, hayalim seninle olmak, tutkum teninde erimek, tutkum hayatı sadece seninle paylaşmak. Çünkü senle, sevdanla nefes alıyorum. Sen yoksan zaten ölürüm, ölmek gibi sensizlik bana. Soluksuz kalırım. Kanar yüreğim. Acır... Yok oluruz. O yüzden gitmemelisin, gitmemeliyim. Sevda(mız) kazanmalı. Yenik düşmemeli ne zamana ne engellere. Yüreğimizdeki sevgiyi yaşamalıyız.
ve biliyorsun ki sevdiceğim ! ağlamaklı gözlerinde çırılçıplak yatıyorum öfke değil , hasretini yakıyorum
biliyormusun peki ! farklı şehirlerin özlem kokusunu içimize ne denli sindirdiğimizi. farklı şehirlerin gecesinde can çekiştiğimizi her geceye acı diye söndüğümü hayır ! sevdiceğim buna göz yumacak değilsin . Sundum sana yüreğimi. Çırılçıplak. Günahı sevabıyla. Dupduru geldim sana. Al avuçlarına yüreğimi. Gör anla, bil. Başka şehirlerde olsak da öylesi içimdesin öylesi bendesin ki, özlemin, varlığın yüreğimde, dilediğimde yanında olamayışım, yanımda olamayışın ruhumda işkence gibi olsa da inan sevdamı azaltmıyor. Biliyorum.. Bu işkenceye son vereceksin. Geleceksin!
İsyanım uzaklığa... İsyan, içerlerde isyan, senin ve benim içimde isyan; kuzeyde, doğuda isyan,onların içinde ve halen suskun...
Devam ediyorum 'Şiir'e... gelişine ramak kalaların arefesinde kalbimin törpülenen yanında büyütüyorum seni. ölesim geçiyor kenar mahalleden ve her acının içinde tatlı bir tebessümle an/kara’yı ap/aydın’lık yapabiliyordum. gelişinle yeşeren her umudum bir kaç saatliğine de olsa kurumaktan vazgeçiyordu. seni sevmenin en gururlu anını yaşıyordu. oysa geldiğin gün gideceğini biliyordum. Gelişin yaklaştıkça bir çocuk sanki yüreğim. Beklemek, seni beklemek, değer herşeye. Bunu düşünmek bile yüzümde tebessüm.. Tutunmak umuda. Yeşermesi umutların. Oysa biliyorum gelişinin dönüşü olacak, gideceksin. Hazırlıyorum gelmeden gidişine de kendimi. Belki kaçak zamanları yaşıyacağız, zaman bitecek ve sen gideceksin. Bense gidişinin ertesi günü hayatıma kaldığım yerden seni sevmenin gururu, mutluluğuyla devam edeceğim.
an/kara’yı İnanılmaz hoş olmuş bu kesme işareti burada. İzniniz olursa bu sözü bir şiirimde kullanmak isterim? An kara. Hatırla karayı. An kara. Şu an yaşadığım an kapkara, siyah. Gelişinle aydınlanacak. Ankara, şehir aynı zamanda. Üç farklı anlam, kavram, mana. Tek kelime ile muhteşem, vallahi bayıldım.
ve biliyorum ki gerçeklerini bir öykünün satır aralarına bırakacak kadar cesaretlisin. anımsanmaması gereken hikayeni dip not olarak tavan arasına sıkıştırabilirsin
ve biliyorum ki istediğin zaman yaşanılmamış bir aşkın kapısını sonuna kadar aralayabileceksin her yağmur sonrası sen kokan gözlerimde yaşamanın ne kadar güzel olduğunu hissedeceksin
şimdi tüm yazdıklarımı bir eline koy son cümlemi defalarca oku. benimle yaşanmamış bir aşkın kapısını açmaya hazır mısın ?
seni seviyorum... Ey sevgili! Ey sevdiğim, sevdalım. Yüreğime koyduğum. Duy n'olur. Bir kez avuçlarındaki yüreği cesaretinle alırsan eline, gör ne güzellikler yaşayacaksın benle. Ve belki başkaları da diyor bu kelimeyi. Ama ben kolayına demeyenim. Seviyorum demek zordur her zaman. İç boş bir söz kelime değil çünkü. Dur! Deme hiç birşey. Dinle.. Sadece dinle, kulak ver yüreğime, yüreğimin sesine ve sadece, yalnızca bak bana.. Bak gözlerim söyler nasıl olsa.. Gözlerimde yüreğimi göreceksin.. O yüreğin içindeki seni. Seni ne çok sevdiğimi... Ve.. söylediklerim yanında aslında nice söyleyemediğim sözler saklı olduğunu göreceksin. Yeter ki bak! Bak ve görmeyi bil! Anla yeter ki...
Ve naçizane derim ki ben: şiir teması üzerine: çünküsü yok, nedeni yok sevmenin zamanı hiç yok, dakikalar zaman üstü... utangaç bir gecenin kucağında yağmurlar vurur pencereye, adına aşk denilen vurur kalbin kıyılarına gecenin çıldırtan yalnızlığında aşkın ayak seslerini duyar yürek ve hasreti içinde, der ki seni seviyorum sevgili...
Sadece bir şiir değildi okuduğum, dinlediğim. Bir yürekti. Bir sevda öyküsüydü. Yaşamdı. Yaşamaktı. O yüreğin içindeki derin sevda, sevgi düşmüş kaleme. Olanca akıcılığı, duruluğu, samimiyetiyle. Yorar insanı uzun şiirler. Yorar ruhu, g/özü. Hiç yormadı. Kalem ustaca kullanılmış devamı nedir diye okutuyor. Adeta su içercesine içtim 'Şiir'inizi. Geç kalmışlığıma bir kez daha üzülerek. Yorumlamanız ayrıca lezzet katmış 'Şiir'e.
Daim olsun yüreğiniz/kaleminiz Sn. Şair. Saygımla...
şiiri okuyup bitirirken final müthişti yazmayı düşündüm ama baktım ki herkes öyle yazmış zaten ama benimde içimde kalmasın ve yazıyorum...final müthişti...yine şiir gibi şiir yazmışsın...yürekten kutlarım efe fırat...selam ve saygımla...
Dağıldım resmen harikuladeydi Müthiş bir anlatım Hep derlerdide anlamazdım söylemek istediklerime tercuman oldunuz diye Aynen o hesap tercuman Belki bir sevgiliye dair söylenecek hasretlerin hepsi bir giz bir sığınak bir bilmece yada her neyse her ne söylenecekse her ne dile getirilecekse öyle işte Gidişinin ardından bıraktığı acı çığlıklarının gelişiyle soğumaya başlamasını sevmiyorum gelmesin gel desem de sev desemde bırakma diye yalvarsamda aslında ben onun gelişini değil gidişinin gizemini beni yakıp hayatı zindan etmesini seviyorum yazmak istiyorum çok ama çok..:) Ama artık bu kadarı kafi gelir sanırım...
Saygı ve selam ile kutlarım :Kurdela ve böcük çok yakışacaktır eminim.
ağlamak gelir içimden ağlarım.ne ona ne kendime yaşamaya kıyamadığım aşkıma ağlarım her olmazı olur görmek sağır ahraz hayatımı savurmak bir kör rüzgardaki kuru bir yaprak misali içimden ağlamak gelir ağlarım
Giderken haber vermeyen gelişide habersiz olur. Biçare yar'dan düşmüş gibi olursunuz... Geri gelmeleri tek bir sebebe bağlıyorum ben Sevgi değil , elde edemediklerini elde etmekte değil Onlarda ki sadece'' Alışkanlık'' Her huydan kolayca geçilir ama Alışknalıktan kolay kolay geçilemez. Müptelası oldukları geride kalanları var ve onlar arkada bıraktıklarına koca bir alışkanlık yaparlar...
yüzleri yoktur nereye atsan kendi istekleri dogrultusunda döner amaca ulaşıncaya denk ulaşınca yüzleri belirginleşir Koca bir alışkanlık
Ya hiç habersiz gidip aylar sonra geri gelene ne demeli Bu bir aşkmı yoksa elde edemediklerinin hesabını gütmekmi .Bunun cevabını bana kim verecek Gitsin yine Allah aşkına gitsin Ben onu yokken daha çok seviyorken yalanlarıyla ne aşkımı ne çektiğim acılarımı unutmak istemiyorum.saygımla
Hoş geldiniz Sultan Hanım. Her gidişin arkasına gizlediğim bir çığlığım var.Tek belirtisi usulca içten içe kanayan gözlerim. Gidene kal demek yakışmaz bize. Olması gereken de bu değilmidir yanımızda kalacak tek birşey var bazen boyumuzdan kısa bazem boyumuzdan uzun gölgemiz. Ve ben her gece o gölgemi boyuma yakın yerden asıyorum...
ağlamak gelir içimden ağlarım.ne ona ne kendime yaşamaya kıyamadığım aşkıma ağlarım her olmazı olur görmek sağır ahraz hayatımı savurmak bir kör rüzgardaki kuru bir yaprak misali içimden ağlamak gelir ağlarım
Giderken haber vermeyen gelişide habersiz olur. Biçare yar'dan düşmüş gibi olursunuz... Geri gelmeleri tek bir sebebe bağlıyorum ben Sevgi değil , elde edemediklerini elde etmekte değil Onlarda ki sadece'' Alışkanlık'' Her huydan kolayca geçilir ama Alışknalıktan kolay kolay geçilemez. Müptelası oldukları geride kalanları var ve onlar arkada bıraktıklarına koca bir alışkanlık yaparlar...
yüzleri yoktur nereye atsan kendi istekleri dogrultusunda döner amaca ulaşıncaya denk ulaşınca yüzleri belirginleşir Koca bir alışkanlık
Ya hiç habersiz gidip aylar sonra geri gelene ne demeli Bu bir aşkmı yoksa elde edemediklerinin hesabını gütmekmi .Bunun cevabını bana kim verecek Gitsin yine Allah aşkına gitsin Ben onu yokken daha çok seviyorken yalanlarıyla ne aşkımı ne çektiğim acılarımı unutmak istemiyorum.saygımla
Hoş geldiniz Sultan Hanım. Her gidişin arkasına gizlediğim bir çığlığım var.Tek belirtisi usulca içten içe kanayan gözlerim. Gidene kal demek yakışmaz bize. Olması gereken de bu değilmidir yanımızda kalacak tek birşey var bazen boyumuzdan kısa bazem boyumuzdan uzun gölgemiz. Ve ben her gece o gölgemi boyuma yakın yerden asıyorum...
Tüm yasakları biliyordum ki fırtınayı sırtladım ... Daha fırtına hortumunu oluşturmadan çekip aldın beni iyi mi oldu kötümü oldu şimdi onun muhasebesini yapıyorum Galiba artık yazmaya son vereceğim. Onun için yazılmış son şiiri astıktan sonra.
içime bir sızı düşer haksız kalp atışlarının acısından yaşanmışlıklar haksızca ölümü heveslendirir ölen hisler tabutu olur ten kafesim yüreğimin hak ve batı.... sorular cevapsız baş önde mahçup...
Tüm yasakları biliyordum ki fırtınayı sırtladım ... Daha fırtına hortumunu oluşturmadan çekip aldın beni iyi mi oldu kötümü oldu şimdi onun muhasebesini yapıyorum Galiba artık yazmaya son vereceğim. Onun için yazılmış son şiiri astıktan sonra.
içime bir sızı düşer haksız kalp atışlarının acısından yaşanmışlıklar haksızca ölümü heveslendirir ölen hisler tabutu olur ten kafesim yüreğimin hak ve batı.... sorular cevapsız baş önde mahçup...
Bunca güzel kelimeliri ve dizleri finalde bir seni seviyoruma sığdırabilmene hayranım kardeşim .Bu yozlaşmış dünyada seni seviyorumu her önüne gelene söyleyebilenlerede bi ders olsun seni seviyorum diye bilmek hiç te kolay değil ve bunu çok güzel tarif etmişsin kutluyorum .Yüreğinin güzeliğini bildiğim için kalemininde ne denli güçlü olduğunu bilerek ve büyük bi hazla okuyorum şiirlerini kendime alacak çok derslerim var . Kutluyorum sevgimde ve saygımdasın selametlen kal
Off / dedim.. dilim yandi siirden de icindekilerden aldiklarimiz söyle dursun herkes gibi final vurdu benide..
Ama öncesinde hislerimi yazmamda sakinca görmeden baslayayim ya kendimi yormaya yorum yapacagim diye ya siire yildiz takmaya..
En iyisi siire yildiz takmak..Tek nefeslik kutlama olurdu.
Sevgili Sair. Siirlerinizin dogalligi herzamanki gibi gözler önünde, siz parlamaya meyilli bir siir yildizisiniz lakin bir ay'in dogusu gerekli belki de. Ay derken isik sacmaya ürken yildiza destek olacak isigin domasidir ki burda ki yorumlara baktikca arkadaslardan yeterince "tam" destek aldiginizi görüyor ve memnun oluyorum.
Ki ben hep sevmisimdir kaleminizi okumayi bilirsiniz. En büyük özellik/hep söylerim/ yasadiginizi yazmak-yazdiginizi yasatmak.. Ha okuyan anlamazsa sesinizle dinletin derim ben, kücük bir tavsiye göz ardi etmeyin lütfen:)
Siire gelince;
Sevgiliyi anlatim öyle narin ki, anlatirken kirmamak icin yazilani sanki büyük bir ugras verilmis ve basarilmis. Sözlerin yutkuna yutkuna derinden ve sineye cekilmis hali ile kalemden kagida akmasinida göz ardi etmemeli elbette.
Takildigim su dörtlük ki
"gelişine ramak kalaların arefesinde kalbimin törpülenen yanında büyütüyorum seni. ölesim geçiyor kenar mahalleden ve her acının içinde tatlı bir tebessümle an/kara’yı ap/aydın’lık yapabiliyordum. gelişinle yeşeren her umudum bir kaç saatliğine de olsa kurumaktan vazgeçiyordu. seni sevmenin en gururlu anını yaşıyordu."
burda ; an/kara’yı ap/aydın’lık yapabiliyordum. denilen cümle bir sirin daha baslangici diyorum ben ki kesmeler hic bu kadar anlamli olmamisti..
Şimdi ne desem sana hımm hımm ! evet sevgili şairlerime katılıyorum gerçekten vurucu bir final ve yine mükemmel söz diziliminden oluşmu harika bir şiir çıkmış.
şair dostum emeğine yüreğine sağlık diyorum. senin yazdıkların ; el içine sığmayacak kadar büyük , her aklın ermeyeceği kadar karışık , ve her insanın yazamayacağı kadar derin düşünceli eserlerin var..
sana gıpta ile bakmak gerekiyor. Duyguların sanki bir mevsimin içerisinde sürekli tınasa savruluyor ... Bir şiirin var Rüzgar isimli biliyormusun o şiirden itibaren bu son yazdığına kadar birşeyler anlatmak istiyorsun birilerine gibi geliyor bana. takipteyim haberin ola ! şaka bir yana seni daha yakından tanımak isterim şairim. Bir abin aolarak tavsiye edinme ve tavsiyede bulunma gibi fırsatlarımız olur belki.
yüreğin sevda selinde yüzen bir kayık olsun senin sözünle müsade istiyorum... bu sözün çok hoşuma gitmişti.
''yüreğin sevda selinde yüzen bir kayık olsun ki göz yaşlarının anlamı olsun'' sen galiba doğuştan yetenekli bir şairsin.
her insan ın hakkı değil bunca cümleleri yaşatacak.
sağolasın ! var olasın ! Değerli dostum şairim ...
Hımm ! Ne desem sana Leyla mı , züleyha mı , yoksa tahirin kurtaramadığı zühre mi ? diye bir şiirimi aklıma düşürdünüz . Böylelikle sayenizde hatırlamşı oldum.
Takipte olduğunuzun farkındayım :)) Sayın yunus ben /abim inanın yapmış olduğunuz yorumdan kocaman bir şiir çıkar. yanlış anlamayın rahatsız olduğumdan demiyorum.
düşündürücü imgeleri savurmuşunuz helal olsun.
ve yine söylüyorum yaz/ın ((:
Sahi ''yüreğin sevda selinde yüzen bir kayık olsun ki göz yaşlarının anlamı olsun'' bu cümleyi ben kurmuştum demi :)) unutmadığınıza sevindim.
sizde sağolun ! sizde var olun ! Değerli abim yunus bey ...
Hımm ! Ne desem sana Leyla mı , züleyha mı , yoksa tahirin kurtaramadığı zühre mi ? diye bir şiirimi aklıma düşürdünüz . Böylelikle sayenizde hatırlamşı oldum.
Takipte olduğunuzun farkındayım :)) Sayın yunus ben /abim inanın yapmış olduğunuz yorumdan kocaman bir şiir çıkar. yanlış anlamayın rahatsız olduğumdan demiyorum.
düşündürücü imgeleri savurmuşunuz helal olsun.
ve yine söylüyorum yaz/ın ((:
Sahi ''yüreğin sevda selinde yüzen bir kayık olsun ki göz yaşlarının anlamı olsun'' bu cümleyi ben kurmuştum demi :)) unutmadığınıza sevindim.
sizde sağolun ! sizde var olun ! Değerli abim yunus bey ...
Merhaba ! Değerli hocamın değerli sözleri benim için büyük bir anlam ifade eder her zaman iyiki varsınız hocam En derin sayı ve kalbi sevgilerimle iyi akşamlar.
Merhaba ! Değerli hocamın değerli sözleri benim için büyük bir anlam ifade eder her zaman iyiki varsınız hocam En derin sayı ve kalbi sevgilerimle iyi akşamlar.
Aman durun ne yapıyorsunuz sakın bayılmayın sonra çimlerin renginden mahrum kalırız ! Şaka bir yana yazmış olduğunuz anlamlı sözler teveccühünüzdür. Teşekkür ediyorum . İyi akşamlar...
Aman durun ne yapıyorsunuz sakın bayılmayın sonra çimlerin renginden mahrum kalırız ! Şaka bir yana yazmış olduğunuz anlamlı sözler teveccühünüzdür. Teşekkür ediyorum . İyi akşamlar...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.