Mayısın kokusunu zemheri ayazlara kilitledim hadi bir varmış bir yokmuş diye başla
......
Ben mutluluğu hapsetmiş bir çocuğum saklı kalmış cümlelerim sürmanşet içimden ölüm haberlerim geçiyor karıncalanıyor nicedir kasımın ilk sabahı ölüm ilanım ferman oluyor papirüslerde adını yasladığım satır başları kan kaybediyor
benim bütün şehirlerim uyuyan ölü bir morg yalnızlığında tutulan dilimi kin kustuğum geceye ilikliyorum tüm sarhoşluğumu ayık bir sabahın güneşi kudurmuş gününe itiyorum
sesim çatallaşıyor aklıma takılan ihanetinde
dokunma bana kapa kulaklarını bin ah işitirsin sensizliğe seslendiğim gecelerde boğulduğum hayallerim can çekişiyor cam kırıklarından kanayan ellerim boynuma geçirdiğim düğümsüz iplikler sana yazdığım onca yanık sayfalarımı okuyor berduş yanım bir kuş ölüyor gözlerimin önünde son nefes tadında ben katil kokulu bir çocuğum işte
tüm masumluğumu kıyaslıyorum umutsuzluğumdan daha kara bir gece var mı hangi feryadım veryansın eder hüznüm içinden geçemediğim bir çember olmuş daraldıkça sıkışıyor düşlerim anladığım herşey anlamsızlaştı anlatamadıklarım düştü payıma paydasından yırt yalnızlığımı avurtlarım dolusu ağlasamda yanağıma konduracağın bir busenin soluğu kesilsin öpüşlerin yaralı durmuyor kanaması
uzak dur dudaklarımdan belirsiz bir vakit cinnet geçiren çocuğum ben...
sereserpe yatmaktayım tüm gözler üzerimde ağız dolusu ağıtlar peydahlıyor aklımın ermediği yaşımın yetişmediği cümleleri izah ediyorum gönlüm çalakalem anlatılan sözlerin noktası ve birden cümlelerime ters düşen bir şair oluyorum içimdeki çocuk korkuyor yüzümü görmek için baktığım her ayna kulağıma fısıldadığın sesini yansıtmakta biçare yalnızlığın nakaratları bir bir dökülüyor gözlerimden faili meçhul şarkılara kan akıtmakta kalleşliğine gebe kalıyorum
evet tam burası düşlerimin düştüğü yer kırmızı bir renkte intihar biriktirdiğim sarılmayla sarmaş dolaş ayrıldığım içimde bunca sen katledilirken hangi rüyanın meçhulune esirim
hayır üzerime o pis kokun sindi kov şunları kov üzerime kenetlendi çıkmıyorlar kim bunlar neden ihtilaller koparıyorlar neden isli bütün tren garları kim gidiyor
neden şehrin soğuk sokakları yakıyor hiçbir nevruz ateşim dikiş tutmuyor hiçbir karanfilim üşümüyor artık hep sustum korkak karanlıklarda hiç ısınamadım zifiriliğinde üşüdüm hep bir gelsen soğuk yangınlardan alsan beni
hep ortasında kaldım kimsesizliğin vurgununda bir bilsen halimi vurgun nedir diye sorma hep ben dolaştım gönlünün kıyılarında kömür dumanının tütsülemiş olduğu pervasız düşlerimde ben is kokulu bir çocuğum işte
sinir oluyorum şu halime kuşkularla donanmış tüm benliğini baykuş gözlü kuşun kanadından atamadım yükseklerde uçuramadığım bir gökyüzü saklı içimde yedi renk çizdim hadi gir içine ağla en afili ağlama haklı çıkarıyor seni haklı olmanın bedelini hayal et/me/yi affet sevgili yırtıldı tüm hayaller sus yaşandı tüm haller yaşa kapandı gözler
hangi şiirde unuttun infazımı sobelendim masal bitimi kendimden firariyim artık masal kaçkını bir çocuğum
bir adım uçurum kokuyor kalktığım yerden düşüyorum içimdeki çocuğun masal saatine denk gelmişti aşk uyuyorum
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
masal saatine denk geldi aşk şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
masal saatine denk geldi aşk şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
uzak dur dudaklarımdan belirsiz bir vakit cinnet geçiren çocuğum ben...
İşte budur diyorum yüreğime bir hançer gibi saplanan ok Yaralarıma merhem gibi gelen bu ses Susma söyle içindekileri Söyle söyle ey cinnet geçiren çocuk... Bakma sen yaralarıma Konuş doya doya söyle kus içindekileri Ağlama yaklaşma dokunma Dokunma içinde yangınlar çıkaran çocuk dokunma!....
evet .............................................................................işte tam burası düşlerimin düştüğü yer.........................................masalsı yanlarımın düşlerindeki kırmızı bir renkte intihar biriktirdiğim ..................................namlusu soğuk sevmelerimle sarılmayla sarmaş dolaş ayrıldığım........................................siyah çarşafların içimde bunca sen katledilirken ...........................................ben hangi rüyanın meçhulune esirim...........................................bilirmisin....
Çk güzel yorumunla /şiirinle /hissettirdiklerinle...bre şair kabyol gözümün önünden....(
hangi şiirde unuttun infazımı sobelendim masal bitimi kendimden firariyim artık masal kaçkını bir çocuğum ... bir adım uçurum kokuyor kalktığım yerden düşüyorum içimdeki çocuğun masal saatine denk gelmişti aşk uyuyorum ....Size masal anlatan güzel anlatmış....Kesin bir sevda masalı olmalı.... Tebrikler.Slm ve dua ile...ESRA
Şu suskun yüreğime bazı şairlerin dalga olmuş sesleri öyle çarpıyor ki; içinde zaten dalgalarıyla boğuşan ve çalkalanan ben, bir de onların dalgalarını kucaklayıp daha da alabora olup kasırgaya dönüşmüş haliyle iyice ortalığı yıkıp geçmek ve hatta kıyameti kopartılırcasına yüreğimin ve sessizliğinde boğulan çığlıklarımın avazı çıktığı kadar yapmak isteyişi herkesin üzerine öyle sorgusuz,sualsiz ve hesapsızca kurtulmak isteyişi benden ne tuhaf!..
ne tuhaf! sana anlatmak istediklerimin kendi başına buyruk dağılışı ve parça parça oluşu gözlerimin önünde...ve ne tuhaf şeydir yamasını vuramayan şu sökülmüş ve ortadan yırtılmış yüreğime bir daha sarılamayışım!..
ne tuhaf şey şu sessizliğin çığlığı...dalga dalga çoğalıp sonra da içine boşalması insanın...ah ne tuhaf! gözyaşlarımızın denizi oluşurken ayak tabanlarımızda; avurtlarımızdaki biriken gölden hep umut ekmek isteyişimiz solan ve susuz kuruyan gülüşlerimize!..
ahh ne tuhaftır şu kepenkleri aşağı indirilen dudaklarımın, isyan bastırmak istercesine kilit vurmak isteyişi lâl kesilen dilime!..
dokunma bana! dokunma! "kapa kulaklarını yoksa bin ah işitirsin!"
biz her ne kadar içimizde kopan fırtınaların abuk subuk cümleler topluluğu olduğunu düşünsek de aslında bizim en çocuksu ve masum kopan feryadıdır yüreğimizin...ama bunu ne kabullenmek isteriz ne de görüp sarılmak boynuna yetim kalmış üşüyen kollarına...
:(( niye bu gece şiirler hep canımı yakıyor niye şairler hep hüzün haykırıyor niye insanlar yaşamın mutlu şarkılarını söyleyemiyorlar, niye...
ve sesine sinmiş acının rengi, çaresizlik çok güzeldi dinletisi de, şiirin kendisi de
çocuk sen isli zamanlarda doğdun, isli bir dünyanın eli değdi yalnızlığına sen çocuk ne kadar çığlık atsan boşa yaşanacak ne varsa paydana düşen hayattan yana
içimdeki çocuğun masal saatine denk gelmişti aşk uyuyorum ... En güzelide bu galiba. Uyumak, aşk gelip geçerken hemde. Masal saatinde. Tebrikler sayın efe.
sustuğum yerde konuştu tüm sen deyişlerim erirken kelimelerin ağzımda, kısık sesimle son nefesimi veriyordum, gencecik yaşımda yokluğunda öldüm, ölü kokar sokaklarım nefessizliğimle....
Leş kargaları tüner bedenime salyalar ağız dolusu akıyor Ne bu istek bu arzu Her yanım sensizliğim kokuyor.... diye devam etseydi ne güzel olurdu demi ...
Merhaba suskunum,şiir gine harika,yorumun güzel,sesindeki hüzün beni gine etkiledi..ama ben hep senin bu hüzün dolu sesinde mutluluk bekledim...suskun şairim hep hüzünlemi okuyacam şiirlerini,suskunluğunu bozduğun tek yer olan şiirlerini bir umut ışığıda olsa mutlulukla dinlemek isterim,hasas olan güzel yüreğini mutlulukla anlatmanı şiire dökmeni bekleyecem ve sen yazacaksın ben hep okuyacam,taki sen mutluluk adlı şiirini yazana kadar,içindeki çocuk cinnet geçirsede,katil ruhlu olsada,ben o çocuğun sevgiyi bulacağına eminim içinde bu çocuğun çok güzel saklanmış bir sevgisi var..hüznü olduğu kadar kocaman bi okadar büyük sevgisi bu sevgi elbet birgün çıkacak ortaya işte sevgisini anlatacak hüzünlü sesinde bir umut bir aşk duyacağım suskun şairim kalemin hiç durmasın,içindeki şiir yazma aşkın hiç bitmesin başarılar seninle olsun...sevgilerimi gönderiyorum sana suskun şairim.......DİLARA ÖZCAN...
saf mis kokulara bürünmüş doğan beden ve ruhumuz bizim için yaradılan şu dünyada her gün doğumunda olgunlaşır ,her ruh yürüdüğü yolda düşe kalka olgunlaşır yada kaybolur ,kader deriz yada öyle gerekiyormuş ama değil işte yol ayrımlarında biz seçiyoruz hep saf tertemiz kalmak insanoğluna zor ama hayatla mücadelede AŞK var her zerresinde dikenlere dokunmadan güle ulaşılırmı ulaşılamaz ruhumuzun düştüğü yerde kire bulanmasıda kaçınılmaz ama oda gerekli yeterki o düştüğümüz yerden kalkmasını bilelim içimize bakmasını her kir yıkanır temizlenir içimiz kirlenmesin yeterki bakan körlerden olursak AŞK onu bulamayız o varolandır yüreğimizi ruhumuzu dolduran ,nasıl ve nereye bakacağını bilmek gördüğünü önyargısız kabullenmek ahhhh sufiliğe erişmek onlar gibi olamasakta bir milim dahi o yolda çaba göstermek ..........EFE ...................................
Yine süper,süper,süpeeeeeeeeeeeeer.Ses tonun bir harika.Çok içten ve duygulu okuyorsun ablacığım.Yaşıyor,yaşatıyorsun.Gerçekten çoooooooooook tebrik ediyorum.Puanım tamdır.Yetenek bu işte.Sen hep yaz olurmu?Sevgilerimle...
/ belirsiz bir vaktin cinnet geçiren çocuğu... olumsuz bir vaktin masal bakan gözlerine kan oturan çocuğu... sesine dünyalari katipta titremesinde umut mumlari söndüren çocuk.../
Hangi kanayan yerden baslasam siirde acitmamak icin yoruma diyorum ama her yan kirik camlar ile dolu kirik can'larin feryadi birlesmis bu seste ve kendi de dahil binlerce masalin özetini gecmis siirde bize sair.
Ellerimi titreten cocuk, kalemimle aram yeni düzeldi yine küstürmeye calisan cocuk.. tüm olanlari gördükce yazmak neye yarar ki deyip yazmaktan vazgecen ben var suan siir karsisinda okumak tek istegim artik yorulana dek gözlerim, okumak..
Masal diye baslandi da siire aklima gelmisken yazayim nice masallarin mührü var alinlarda, nice yazgilarin fermanbozan pis kokulu agizlardan cikan müebbeti var biliyorsun degil mi Sair..
Kimi kavusamaz s/ebeveynler yüzünden kimi kavusur bir taraf yan cizincede iste masalin bu kismi cikar karsimiza. üzülüyorum sebepli sebepsiz ayriliklara dayanacak kadar güc vermis midir Mevlam bilemem ama ben pes ettim galiba..
Benim düsüncelerim söyle dursunda ben sairin seranatlarinda islandim bugün, yine öyle aci ki bu siiri anlamak öyle agir ki, anlamadan "kutlayip" yüregi acitmadan ciksam miydi dedim siirin sonunda kendime:(
Nedendir bilinmez, sevenler ceker hep aciyi, bir giden belki iki giden vardir yürekten ama kalan hep tektir o yüzden tekligi sairlerin insanlar arasinda sönmüs yildiz gibi belirmesi, o yüzdendir yalniz kalip abidelige soyunmasi tüm yanmis yanlari ile..
Bütün trenler ayriliga kalkiyor sair, bunun aksini kimse iddia etmesin bana ve bütün kadehler mutluluga kalkmiyor artik bunu ögreneli kac kusluk vakti üstünden saymadim.
Siir cok aci söyleyeyim ben size, icime kagit kesigi yanglar koyan siirin her bir kitasi okunmaya deger ben cok yaslandim siiri okurken (ya sair ne yapti diye sormuycam) biliyorum ki yazan genc bir kalemin yaslanan ruhunu okuduk biz burda.
Ne kadar kacar insan kendinden demistim son siir sancimda, kacamiyor dört yani ayna duvarlar dememin sebebi bu iste, kacamiyor insan, dis görünüste aslanlar gibi görünen bir simanin icinde harabeler kol geziyor , bunu sairden baska kimse anlayamaz ya da ayni seyleri yasayip bilmeyenden baskasi anlamayaz.
Artik anlamak istemedigim bir dünyanin merkezinden sesleniyorum kendime..sesim cikmiyor ama duyuluyorum yinede.
Fazlaca yoruldugum bir siirdi yine, bu sayfada yer isgalim asikar affola sair diyor "gecmis olsun" deyip saygilarimi sunuyorum sair'e. Zira yaralar agir gecmesi icin hayli dinlenmesi gerek bu yorgun gönlün..
Sesteki titremeye içten gelen duyguların haykırışına bakarmısınız lütfen. Ne kadar duygu yüklü bir geminin rotası.
Dağıttın yine şairim. tüylerim diken diken oldu inan ki defalarca okuduktan sonra yorum yapma cesaretini buldum kendimde. bu şiirin bu sesin bu yüreğin altına ne yazılır bilmiyorum . Koptum kopardın..
Galiba benimde anlatamadıklarım, anlatamayacaklarım düşecek payıma . oyalanma hadi efem git şiir oku , şiir yaz kalemini eksiltme hep kendine pay biçme benide düşün...
Tebrik ediyorum . Şimdi birkez daha dinleyip öyle çıkayım işe gideceğim. Gece yarısı burdayım kaybolma bir yere :) Günün şairini kutlayacağız hep beraber.
Ben ben işe gitmek zorunda kalan bir çocuğum işte ...
Şiirin başlığında yol aldı tüm masalsı günlerimin masumluğu...içimden kopan günün doğmalarında bitti aşka isyanım..o hem istediğim hem de istemediğim düşü istiyorum sanki şiirin ruhuma denk gelen arzularında...haykırışlar var masalın en masum sevişlerinde..ürkek, çekingen bir o kadar da cesur kıtasın da tamamlanmış Aşk..hüzünledi yüreğim her okuyuşta ve dinleyişte.. Şanslıyım bu sayfada olmakla:) yüreğine bir masum kelebek konsun kederden uzak mutluluğa yakın..sevgilerimle efe:)
evet tam burası düşlerimin düştüğü yer kırmızı bir renkte intihar biriktirdiğim sarılmayla sarmaş dolaş ayrıldığım içimde bunca sen katledilirken hangi rüyanın meçhulune esirim
Kalemin Sesine hasret Kalmasın Bütün Şiirleri Yorumlamanı Bekliyoruz...
'benim bütün şehirlerim uyuyan ölü'
Ahh bu serzenişler sözcüklerde ülkeye dönüşmezse nereye dökeceğiz çığlığımızı ?
Güzel şiir, etkili yorum
İlk defa okuyorum sizi tebrikler
Saygılar