Bu son a y r ı l ı k t ı r haberin olsun mabedimdeki yüzün kadar masum...
I
Ellerim de buz dağı bir mermi yarasını soğutmaya çalışıyorum benimkisi acemi yürek sancısı y a l n ı z ca y a l a n s ı z c a
kararsızdım eskisi gibi keyfimi yerine getirecek bir şarkı da bilmiyorum rakı bile bana ihanet ediyor suyla sarmaş dolaş ağır aksak düşüyorum işte geceye yorgun bir savaşcı gibi emmeye başlıyorum bardağın dudağını
anason kokuyor gözyaşlarım kaç zamandır dilim kekeme olabilir ama ıslıklarım bir çığlıktır hadi sende al benden şu emanet cümlelerini bana beş harf yeter
II
ben hayatın her anında yaşadım seni başka roller düşünmüştüm içtiğim her efkâr sigarasında neydi bizi anlamsızlığın girdabında rotasız bırakan yoksa senin yok oluşunun acısı mıydı beni anlamsızlaştıran
dumanım ol estir beni ela devingen akşamlarda yak yık bilmiyorsun ki verilecek nefes kadar anlığım bunca zahmete ne gerek var
III
usumu yabancılaştırmadan çek git zindanlarıma mühürler vuran aşk’ı aşk yapmaya çalışma bunca yıllık sevdaya ’hayal’ di dedin ya sanki tenime bir bıçak sapladın
zaten bende gözlerindeki fer kadar gidiciydim olmasa da bir kapı aralığı çoktan kesmiştim yüreğimin bileğini kanatırcasına dilimin nasırlaşmış yanıyla bir gidişi daha yazdım senli. sensiz.. sade... ve sessiz....
bildiğim bütün ezberleri bozdum işte o an tutuldu ay’ım zeytin rengi akşamlarda debelenip durdum birkaç kırık heceyle bir gece yalnızlığı işte önümde bir kadeh rakı ölüm dolusu izmaritler boynunu büküp bakmıyor olsaydı eğer ve teninin bir başka sarhoşa ait olduğunu bilmeseydim inan ki bu geceyi yaşanmaz sayardım
bu aralar garip huylar edindim tutarsızlığım başladı zamansızlığım boyumu aştı hırçınlığımı söylemiyorum daha kırılmadık zigon sehpa kalmadı biliyorsun ben böyle değildim galiba senden yadigâr kaldı
herkesten saklanıp kaçmak istedim perdeleri dahi aralamadım hiçbir yer bulamadım annemin bana kızınca saklanmak için girdiğim gardroba da sığmıyorum artık
neyse deyip içime çekiyorum olup bitenleri durmaksızın çığlık atan cigerlerimi kediye veriyorum gözlerim bile aynada tiksinç yüzümü görmek istemiyor artık yüzüne n’oldu diye sorma biliyorsun işte konuşturma beni
IV
farkında mısın ne çok göçebelik sinmiş cümlelerime evde kalacak kadar da cesur değilim hancı kim karşımda duran gölgen mi
hangi cümle ikimizi işaretler bu evin içinde yalnızlığa yoldaşlığım bahtım olsa gerek saatin farkında mısın kaç oldu hâlâ gelmedin
kendimce sorgulardayım lütfen kanıtla suçsuzluğumu ışıklarıda söndürdüm kirli yüzümü ört bas etmek için adını da astım üryan duvarlara kes bu cürmün hesabını da borcum neyse ödeyeyim istersen sonra öksüzlüğüme as beni
üzerimde yoğun bir kimsesizlik aklımın sağanak kesimlerine damlıyorsun keskince şaşan fikrime müstahâktır köreltemezken bütün suçlarımı
V
n’olursun bana kızma bu kadar çok uyuyorsun diye uykum ol kollarında cennetuykusuna yattığım yatağımda zaten sen yoksun ya utancından bakamıyor yüzüme inanmayacaksın belki de çıplak gölgene alışmış duvarlar bile gözlerini kapatmış benimse yüzümün rengi değişmiş çekmeceden çıkan bir giysi parçasıyla
gece yine yeniledi kendini yine dokundum sana utanmadan yine özledim biliyor musun ben yine ağladım
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Uykum ol şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Uykum ol şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Hayatıma seyirciyim, öldüğüm yerde. Burası ölüler ülkesi, bir adım ötesi yüzüm kadar karanlık mezar bir adım berisi Züleyha'nın gözleri kadar karanlık.
Ey Zührem! Gözlerine bir yıldız sakladım. Ellerim ise saçların kadar karanlık bir gece sakladı ceplerime...
Işıkları söndürün hadi, gece içtiması var. Baş taşında '' Yalnızlık Abidesi'' yazan adam yok.
Firar'ı verin. Yaşamdan kaçmış.
Bu tel örgülü hayatin içinde, kapıda bekleyen gece postasının sigarayı cigerlerine kadar çekip öksürmesi kadar düşündürücü bir şey yok...
İki dudağının arasında yaşam savaşı.. Oysa demişlerdi; Yıkılır hengamesi, çokça titreme üstüne. Sonunda titrek bir teli kopardın, içimin sazında. Sen duymadın diye, sessize çıktı çığlığımın adı. Sen sevmedin diye, aşksıza çıktı adım. "Aşksızlıktan ölünmez" diyerek, hatrıma ezberi öğrettin. Dert etme, zaten kime kaldı ki aşk.. Bana kalsın !
Sadece Yüreğine Sağlık diyorum Fırat. Sana bir şey itiraf edeyim. Şiirlerini dinleyemiyorum sebebini bilirsin. Yürekten kutluyor, sonsuz başarılar diliyorum. Sevgiler
dört gözle bekliyordum...bu sayfada...şiir okumayı....beklediğime değdi...hem de fazlasıyla...."hüzne" "şiire" de doydu yüreğim....hayranlığım ve beğenimle...yüreğine kalemine bin bereket değerli şair....hep saygımla...selamlar...
dört gözle beklenmek , ihya ettiniz sözlerinizle. Teşekkür edip ve bu teşekkürün az bile olduğunu belirterek en kısa yoldan sus kesilsem ayıp olmaz değil mi Sayın Uçar ?
gece yine yeniledi kendini yine dokundum sana utanmadan yine özledim biliyor musun ben yine ağladım
Anason kokuyor gözyaşlarım ve emanet cümlelerini al.. ne harika bir şiir.. imgesiyle anlatımıyla.. yok oluşun acısı ve anlamsızlık nasıl anlatılmış şair böyle.. harika kaleminizi yürekten kutlarım.. yorum ayrı bir harikaydı.. ve şiir götürdü beni benden.. yüreğinizin ışığı hiç sönmesin.. yazsın kaleminiz daim.. saygımla...
uzun şiirler genelde beni bunaltır finale doğru anlam bütünlüğünü yitirmeye başlar diye düşünürüm..taki bu şiire kadar... demekki kalemle alakalı imiş....kutladım usta kalemi saygılarımla...
Selam Yanlızlık Abidesi biliyorsunuz şiirlerinizi yorumunuzu çok çok beğeniyorum. Çok güzel çok anlamlı bir şiir olmuş. Yüreğine sesine sağlıkkk. Yürekten kutluyorum başarıların daim olsunn. Selamlar.
Uzun süredir ne burda ne de facede yoktun sevgili Fırat Efe kardeşim.Özlemiştik şiirlerini ve o güzel yorumunu.Her zamanki gibi tek kelimeyle muhteşemsin.Gidişin suskun olmuştu ama dönüşün muhteşem olmuş.Tebrikler...
Uzun olmasına rağmen, sohbet havasında ve doğallığında yazıldığı için sıkmayan, akıcı bir şiir olmuş.Anlam ve anlatım bakımından da çok güzeldi, emeğinize, yüreğinize sağlık...saygımla...
çok düşündüm etkili bir yorum yazayım diye ama bulamadım etkileyecek bir yorum :) ama şu ksım ayrı bir dikkatimi çekti
hangi cümle ikimizi işaretler bu evin içinde (ikinizi işaret etmez elbette hiçbir cümle çünkü artık tek ruh olunmuştur....)
yalnızlığa yoldaşlığım bahtım olsa gerek (yalnızlık bile paylaşılır...)
saatin farkında mısın kaç oldu hâlâ gelmedin (bunda suç bizde olmasa gerek bu çağda lüks evler alıp, içinde zaman geçirmemek moda... Bir nevi oyel işte uyumaya geldiğimiz...)
zaten bende gözlerindeki fer kadar gidiciydim olmasa da bir kapı aralığı çoktan kesmiştim yüreğimin bileğini kanatırcasına dilimin nasırlaşmış yanıyla bir gidişi daha yazdım yalnızlık abidesinden yine uzun yine keskin dizeler harikasın şiir dostu yazan kalemın çağlayan yüreğin susmasın
Çok ağrılı bir yaşam nöbetinin kayıklarıyla geçeriz karanlık denizlerin ayazını, cebimizdeki ıslak biletleri güneşe sermek için. Yanık bir külün hicranını serperiz aynı denizlere biz, gökyüzünün rengini yüreğimize boyatmak için. Çıkınımızda yorgun sevdalar vardır ah, bekletir bizi,eski bir zaman meyhanesinde unutamadıklarımıza ve ruhumuzda elleri olanlara sevgi kadehi kaldırmak için... Tebrikler şiir yürekli çocuk...
Ama olmaz ki üstadım siz bütün güzel kelimeleri kullanıp bu kadar güzel şiirleri yazmışsınız peki biz ne yazacağım =) yine özele güzele dokundum tebriklerimle
Kaleminiz doğruluktan şaşmasın...
....................................... Saygı ve selamlar..