0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
18
Okunma
KÜLÜMDEN KALAN
Yeşertirim sanmıştım içimdeki çoraklığı,
meğer ben yavaş yavaş soluyormuşum,
bunu en son sen gidince anladım.
İnsan kendine bu kadar geç mi varır?
Tüm çığlıklarım geceye karıştı,
duyan olmadı, duymak isteyen de…
Sesim sokak aralarında yankılandı,
sonra yoruldu, sustu, kayboldu.
Yapayalnız bir başıma göğüs gerdim uzaklara,
her adımım senden biraz daha eksiltti beni.
Bir sokak lambasının altında
bir ömür bekledim seni;
ışığı titreyen, gölgesi ağır bir bekleyişti bu.
Ne çok yazık etmişim kendime…
Sevmeyi senden öğrenip
kendimi unutacak kadar.
Yüreğim bir yangın yeri sevgilim,
hangi rüzgâr esse
külüm savruluyor gecenin içine.
Bu sevda bir daha yaşanmayacak biliyorum,
çünkü bazı aşklar
yalnızca bir kez yanar
ve insanı ömür boyu yakar.
Şimdi gittin.
Gidişin bir cümle gibi kısa,
ardında bıraktığın acı ise
bir kitap dolusu sessizlik.
En acısı da ne biliyor musun?
Seni hâlâ sevmem.
İçimden söküp atamadığım tek gerçek bu.
Git…
git ama bil ki
kokun hâlâ bende saklı.
Zaman yıkayamıyor bazı izleri,
bazı kokular kader gibi siniyor insana.
Rüzgâr bana seni getirmesin artık,
dayanamam…
Rüzgâr bana tüm ömrümü getirsin isterim,
nerede yanlış sevdim,
nerede kendimden vazgeçtim
göstermek için.
Ben seni kaybetmedim sadece,
kendimi de uğurladım o gidişte.
Ve şimdi anlıyorum,
bazı vedalar
insanı hayatta bırakır
ama yaşatmaz.
Ama bak,
gece hâlâ bitmedi sevgilim.
Karanlık dediğin şey
bir anda çökmüyor insana,
damla damla işliyor içine.
Ben her damlasında
adını ezberledim.
Sabahlar gelmiyor bana artık,
sadece ışık oluyor.
Isıtmıyor.
Çünkü sen yokken
güneş bile eksik doğuyor insanın içine.
Herkes uyanıyor,
ben seni bekleyerek ayakta kalıyorum.
Zaman ilerliyor diyorlar,
yalan…
Zaman sadece uzaklaşıyor senden,
benden hiçbir şey götürmeden.
Acı yerli yerinde,
özlem dipdiri,
sevgi hâlâ ilk günkü kadar suçlu.
Biliyor musun,
insan en çok
alışamadıklarına sadık kalıyor.
Ben de sana sadığım,
hiç gelmeyecekmişsin gibi
ve yine de gelirmişsin umuduyla.
Ellerimi nereye koysam
boşluk…
Kalbimi nereye bıraksam
sen.
İnsan bazen bir kişiye
bu kadar mı sığar?
Eğer bir gün olur da
yorgun bir rüzgâr dokunursa saçlarına,
bil ki ben vazgeçemedim hâlâ.
Bir sokak lambası daha söndü içimde,
ama adını karanlığa vermedim.
Ve şunu da bil sevgilim,
bu yangın küle dönse bile
içimdeki sıcaklık sensin.
Ben senden sonra
hiçbir şeye tam inanamadım,
ama seni sevmeye
bir an bile ara vermedim.
Çünkü bazı sevdalar
bitmez…
Sadece insanın içinde
derin bir sessizliğe gömülür.
Ve insan o sessizlikle
yaşamayı öğrenir
adı hayat diye.