3
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
514
Okunma
Göçmen bir sabah bugün
İçinden geçtiğim rüzgârın kartalına binmişiz
Perdeleri kapatan bir bakışın usulca kayması ellerimde
Odasına girdiğin kalplerin dumanlı safhasında aşk var
Belki diyorum sonra
Yakasına yapışan sözcükleri sirkelerken
Yağmur yağsa
Şehre diyorum bir sürgün inse
Ve saltanatın sefaletine yüreğimin dişleri değse
O maviyi bizden çalan aşkların cevabını merak ediyorum.
Elini kalbine götüren trenlerin gidişini bana açıklayabilir misiniz?
Dumanına kirpikleri değen
Gözbebeğinin ortasına oturan şairi
Anlatabilir misiniz bu savaşın dilinde
Yarım yamalak ezberlenen sloganı
Çarpıntısız bir sızıntı benimkisi
Kapısında bir esmerlik
Gölgesine vuransa bir gramofonun kalbine
Gövdesini yaslamış güllerden sakınanın bir soru
Kırmızıyı nereye diktiniz yüreğimden alıp…
Ölüm
Eskiden kırmızı bir buketin kapısına üflediği gözyaşıyken
Şimdi toprağına dirhem dirhem dikilen bir ötekileşme girdabı
5.0
100% (5)