İşte Öyle Hafız
mahşerin zembereği gıcırdıyor vera hafız
felaketlerin diline düşmüş nil gibiyiz anne zamanı yok ve yetim bir çiçek düşümüze çöreklenen bu çekirgeleri kovmalıyız ayıklamalıyız kanı sulardan bu yabani tohumları kutsalımızdan ölüler meclisinde kabesini yitirmiş kasideler sevimsizin dili ile bestesi arasında sıkışıp kalıyor kelimeler aşkı haram kılmışlar bize hafız feyzini haram ısırgan faslı ezgiler yükseliyor soğuk mühürlü izbelerden mabedimize ilişmiş kiniyle tavaf etmekteler kimine besindir bu kimine zehir terli bir yalan gibi sırıtıyor rütbeler kaç merdiven dikilse göğe basamakları kadar sayısız Yaradan’ın biçimine dünyalık bakmışız gizli bir dürtünün sesiyle hamam yapmışız biz yarısını kaptırmışız ruhumuzun yarısını kiralamış kaçımız birden öldük o günler hafız kaçımız birden söküldük iliğimizden bize mesken olanlar kiminin savaşı kiminin azgınlığıdır hafız İnşirah terazisinde meyhane artığı ameller kimin gücü belinde hafız kimin yüreği elinde! anla ki biz dünyanın damında fetret yaşamışız ırkçı değiliz ama siyaha nispet yaşamışız bizden öncekiler gibi ışığı soyulmuş vicdan azabı gibi kendi kıyametine alamet taşımışız biz nasıl bir hayattır bu suratlarda doyuramadığımız sağken vuramadık biz o yumruğu hafız ehliyeti elinden alınmış bir deli gibi vesayet yaşamışız ya seveceğiz ya sessizce boyun eğeceğiz ya da doğmayanların tarihinde bir utanç gibi seğireceğiz _boran |