Taş Tanrısı
çocuklar ölür
bütün gülüşü felç olur annelerin ve acı aynalarda seğiren can parçası her parçası ayrı bir yara, ayrı bir dram yüzlerce yüz-binlerce göz- tek bir feryat içinde taş tanrısı insanlık denen bu denizin ortasında kaybolan bir hayat ve şiir yakından yaşama seslenir uyut içindeki hayvanı ey insan ! kirli düşüncelerin örtüleri altında gizlenirken belirsiz günler bıraktın ardında gölgen bile geçmeye korkar uğradığın yerden hiçbir anlamın kalmadı yalan kadar değerin yok içindeki sahte/kar yaşantıdan ne haber ! ey medeni ne matah şeysin bırak artık içinde kurşun sektirmeyi larvalarını doğur kucağına bir tebessüm bırak kozan senden sıkıldı artık haydi şekillen dertlen silkelen biraz iyiliğe dönüşen bir kelebek ol ve sus! ve yakından yaşama seslenir şiir sonun geldi gelecek nefesini iyiliğe yeğle itibarını kötülükle savaşa yine vurup yine öldürme kendini ! |
Hiç kimsenin kendinden başkasını -ama bu başka sadece nefsi egosu - görmediği, duymadığı, anlamak zahmetine katlanmadığı, son derece bencil bir zaman
Sadece kendi acısını duyup başkaları acı çekerken kılı bile kıpırdamayan
Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın bana ne denilen bir zaman
Şiir ne güzel haykırmış içindeki sahtekar yaşantı derken
Kendi dengesini bozdu insan...bu yetmedi. Ondan sonra dünyadaki bütün dengeler kendi gibi dengesiz olsun diye çabaladı, çabalıyor.
Vicdanlar taş, kalpler duyarsız
Kendi ruhu bile imdat diye çığlık atarak yardım isterken ne çok aldanan insan
Yaşıyorum sanıp yaşamayan, kalbim temiz kılıfına girerek tamamen dünyayı gönlünde yücelten insan
İyilik ve kötülük evet hep vardı var olmaya da devam edecek. Ama hiç bu kadar zalim olmamıştı insan.
Yazdıkça yazası geliyor insanın .
İnsan olmak ve insan kalabilmek bu kadar zor olmamalıydı yarınlarını ve umutları öldürürken insan.
Sayın Boran var olsun yüreğiniz
Var olsun kaleminiz
Her dizesi değil sadece, her harfi yüreğe oturan cinstendi şiir.
Saygımla hep