Kul Yaşarsa Dem Olur BahtıŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bu şiiri 18.05 de bitirmek istemiştim ancak daha önce bitti, Bu şiirimi 20.07.1994,saat 18.05 te rabbine giden ve çok sevdiğim o adama doymadan uğurladığım için arkasından ağıtla yazdığım bir şiirim oldu...24 Yaşımdaydım vefatında Üniversite bitmiş iş arayışındaydım, Evladım 10 tane çocuğum var keşke senin gibi 500 evladım olsaydı dediği an yıkılmıştım. Girme gel köyümüzde kalalım ben sana doymadım, nenenden helallik al bir daha görüşmeye bilirsiniz, benim hakkım sana helal olsun bir vasiyetim var küçük kardeşlerinin hepsini sana emanet ediyorum, sen çok sert bir insansın ama çok merhametlisin dedi.1994 6 Nisan saat 11. gibiydi bunları söylediğinde, ben ayrıldım helallik aldım ikisiyle de canlı olarak bir daha görüşemedim, nenem ile babam arasında 35 günlük bir zaman oldu önce nenem sonra babam... Bu anılar arasında her ikisine de rahmet diliyorum...Benim babam bana adam olup adam gibi yaşamayı hakkın dışında hiçbir gücün yanında olmamamı öğütledi...O adam gibi adamdı...Onun hakkında yazdığım yazıların sayısını bilmiyorum...Ben eğitimimi ondan aldım il kuran suresini ondan öğrendim...Ona rahmet diliyorum mekanı cennet olsun ondan sonra köy bana yabancı oldu...ben köye yabancı..
Bir şafak vakti Uzanmış boylu boyunca yatıyor,
Örtü böcek ne varsa kokusunu gönlüne alıyor, İçine sindiriyor her anı doyasıya huzurla yaşıyor, Bir kul ki hesabı görülmeden hesabını yapıyor; Geceyle gündüz arasında ritimle atıyor kalbi, Yaradan’a yönelmiş kalbi masum saf biri, Her nefeste dua her adımda hesap vakti, Bu kulun hayatı tüm gönülleri yaktı eritti; Sessiz gecelerde gözyaşı çağlar sel olur, Her yıldızda ışık her gecede kendini bulur, Yaradan’a sığınır kalbiyle dili aynı dili konuşur, Hayatın her anında kainatla kucaklaşır kardeş olur; Zaman geçer günler ve geceler selama durur, İzzeti ikramı bol nefesiyle karanlığa umut olur, Her şeyi dikkate alır yaşamıyla dimdik ayakta durur, Yaz kış demeden merhametle yaklaşmak onurudur; Gözleri ufukta şafak vakti kendini kızıllıklarda bulur, Yaradan’a yönelmiş kurban olmuş kalbinde huzur, Bir kul ki hesabı verilmeden her an hesapta durur, Genişliği yer ve gök kadar olan cennete koşturur; Gönül denizinde yelkenleri açmış bir gemi, Gönlü tertemiz her dalgada zikreder Rabbini, Bekliyor Yaradan’a kavuşmanın geleceği vakti, Yaşamla ölüm arasında bir yer onun geçidi; Her sabah seherde doğan güne selam eder, Kainatla dost tabiata yarendir el ele verir, Uzun ince bir yolda kalbiyle çabalar didinir, Karşılıksız sevgi duasını semaya yükseltir; Gece karanlık çökse de korkusu yoktur, Yıldızları rehber ay ışığını yoldaş bilir, Yaradan’a sığınmış kalbindeki imanıdır, Her nefesi kulluk her anında hesabı görür; Bütün mahlukata şefkatle bakar gözü, Merhameti sarmış incelikle dört bir yanı, İndirilen rahmete bilir muhtaç edildiğini, Bu kul hep böyle yaşar gündüz ve gecesini; Rahmeti görür her yağmur damlasında, Sabah sevinçle uyanır Toprak kokusuyla, Bir kul ki kendini böyle tanımlar bu yaşamda, Dünyada bırakmak istediği tertemiz bir sayfa; Her bahar çiçeklerin açışıyla dirilir, Kalbi sevgiyle dolar gözleri ışıl ışıldır, Yaradan’a kavuşmanın umuduyla güzelleşir, Bu kul hayatını bir şiir gibi yaşayıp geçirir; Her gün batımında, güneşle vedalaşır, Karanlık çökse de içi daima aydınlanır, Her mevsimle birlikte yeniden doğar, Toprak gibi gönlü mümbit bereketlidir; Erol Kekeç/ 20.07.2024/15.15/ Namazgah/İst |