unut
gittiğin en derin yer
dertsiz ve kıvamlı bir ses ansızın içinde biriken es deli bir rüzgâr gibi iklim göçebe sevgi umut ise tek bir dertli an kayboldu bak ilk sol yanında atan hangi bir renk bu hem de lezzet gün gün artan özlemek mi her gün dilsiz çınlama bir gün ruhunda iki hafta alınmak düzgün bir üzüntü bu sevgi ellerinde hep yarım acımı gizli bilmem ki şimdi tadı kaçmış o günler hep ölümlümü içinden canlı iken enfes gülüşler yoksa uyumalımı topal aşkla yada kör bir gözlemi bekler hasret hadi söyle yoksa sevdaya unutmu ekilir |