HANİ ÇOCUK?
Hani çocuk avucunla su taşıdığın güller?
Arazide darmadağın külleri! Kuşatılmış heyhat kutsal şehirler! Firavunlar devri mi? Kumdan kaleler yapmışsın, çakıldan mendirekler. Böyle mi koruyacaktın yıkımdan evlerini? Adalet tacirleri mühimmat yağdırırken Hakk’ın lanetlediği Siyonist tetikçiler Hayallerine bile tahammül etmediler. Az mı icat ettiğin oyuncaklar, cihazlar? Yaldızlarla bezerdin. Böyle mi tanıtacaktın mahir hünerlerini? Hepsini kanıt diye envantere yazmışlar. İllegal mahkemeler Zaten ana rahminde, cezanı kesmiştiler. Nerede mütevazi, müstakil bahçelerin? Renkten renge boyanır Kasvetli gecelerde gölgeler dadanırdı. Tahta tüfeklerinle teyakkuzda beklerdin Böyle mi durduracaktın azılı çeteleri? Katliamlar, istilalar, sürgünler... Yurdunu parsel parsel kahpece gasp ettiler. Hani çocuk, kar beyaz güvercinlerin vardı? Silahlar konuşurken Adil bir barış için gökleri arşınlarlardı. Böyle mi dindirecektin kurşun yağmurlarını? Dönmez artık şahadete erenler... Uçurtmalar telgrafın tellerine takılı Ne zaman şenlenecek, sokaklar, mavi gökler? Ömer ÇELİK / 17.01. 2017 |