3
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
3561
Okunma

Her Türk için istiklal, mukaddes emanettir
Vatan aşkından gelir, cevherindeki kuvvet
Cehalet hezimettir.
Bilge kumandanlarla efsane alayları
Kefenlerini giyip, zafere ant içerek
Tabyalara yığdılar bütün varlıklarını
Yüreklerinde inanç, azim ve cesaretle.
Namlular temizlenip, kılıçlar bilenirken
Sancağın gölgesinde
Ermit’in kutsadığı, kibirli meczupları
Kiralık yüz binlerle
Bir hışımla koşuyorlar Akdeniz’den yukarı
Anadolu’da telaş, siperde Çanakkale!
Nefretle güdülenen zırhlı kruvazörler
Gülle, lav kusuyorlar gündüz gece !
Aklın infilak vakti
Savruluyor nice tabyalar, mevziler
Yerde mahşer, ufuklar alev alev
İnsanlık afallarken, kan-revan Çanakkale!
Hakka biat edenler, namertten çekinir mi?
Kor ateşlerden fışkırıyorlar
Yaralı, yanık yüzlerle
Kınalı kuzuları, Koca Seyitler...
Kirişsiz hangar misali demir yığınlarını
Mıhlıyorlar vakumlu dehlizlere!
Boşanıyor sahillere kudurmuş şövalyeler
Dinmeyen kurşun yağmuru...
….
Köpüren dalgalarla, kükreyen Mehmetçikler
İstikametleri zafer
İstihkakları nefesti onların.
Ecel şerbeti içip, parçalanan bedenler
Öldüler sanılmasın
Resulün (s.a.v) methettiği muvazzaf neferlerdir.
Mahşeri görmeyenler nasıl tarif eder ki
Literatüre mahkûm, dar kalıp teşbihlerle
Yazılanlar az değil.
Bunca mecaz, vecize acz içinde.
Darb-ü mesel bir destan ki, belleklere kazılan
Tekrarı olsa bile, tarih kaydetmemişti.
Dinle milenyum asrı; muasır medeniyet
Burası Çanakkale!
En dişli orduların perişan olduğu yer
Mustafa Kemaller yurdu, kışla-mektep iç içe.
Burçlarında dalgalanan Al Bayrak
İnmez artık ,
Yer yarılıp, gök kubbe çökmedikçe!
Ömer Çelik
5.0
100% (1)