LâlBir şeyler oluyordu Biz,hayatın orta yerinden çatlıyorduk Yağmur diniyordu yüzümüze ve sonra... Bileceksiniz Mutluluklar altındaki solgun gülleri dalgalarken adımlar Adamlar niyeydi insanlar ve evler Birazdan bahara yalınayak giren çocuklar gibi Yol kıvrımlarını konuşmadan geçeceğim Silkeleyin üzerimden vaktin kırışıklığını Çişil karanlığın peçesiyle kendimi bulmanın yolundan/ Kısrağı olmuş yalnızlığın tünelinden geçiyoruz -ışıkları gördünüz mü gözlerimin ferinde- Ertelenen düşlerden bahsediyorlar Umudu susmanın boynuna asıp Gizlicie kıvılcımlanan uğultunun sarmaşık kanatları Yorgun kuşlar akşamüstü penceresinde Nasıl da lâl sancısı dalğınlığa ölen Bir şeyler oluyordu Biz,hayatın orta yerinden çatlıyorduk Yağmur diniyordu yüzümüze ve Sonra, Irmak göğsü aynalar ... |
biraz hürmetkar, biraz da kedinden menkul ve mutedil bir şiir örgüsü.
yine benzersiz söylemler, Tesbih'ce.
evet, bir şeyler oluyordu.
zamanla devrilen birkaç kelime yerine konuyordu
ve yavaş yavaş konuyu belirliyordu.
yağmur diniyordu ama hepsinden bir yudum içiyorduk.
hüznün bütün koşulları yerine gelmiş,
nedenini henüz çözmediğimiz kederler bir ırmak gibi akıyordu içimizden.
bu kaçıncı yalnızlıktı
bu kaçıncı öksüzlüğüydü karanlığın tünelinde kaybettiğimiz ışığın.
kaçıncı susuştu bu.
kaçıncı umutsuzluğun yorgunluğu..
oysa ki,
bir akşamüstü yaslanıp turuncu bir aydınlığın göğsüne
yüreği avuçlarımda atan bir çocuk gibi uyumak
ve sonra da mutluluğu ve sevinci uyandırmak vardı.
şiirdaşımın zikrini duymak ve okumak
gönül gözüyle,
bambaşka bir alemdir,
ve bambaşka bir şiir tutkusu.
tebriklerimle
sevgi ve selamlar..