Serinözlemle sırlanmış aynalarda söcükler dağılırken unuttuğum yaraların eşliğinde dirilir uykular kurutulmuş güllerin telaşına kanar zaman camdan kelebeklerim var benim masal sayfalarına akan nehirler ışıksız kaldığım odaları en kuytu yerinden kırarken ellerim büyüyen düşlerde ipekli bir tarih erkenci gecikmelerin yola düşenlerinde parçalar bırakırken yaşlanmayı göze alırım bir portrenin uçurumunda kimliksiz uçurtmaları sözcükler kabarır sığındığım yerler ipini çekerken yaşamın en çok da mavi sular ki bütün diller dilleşir dilimin ucuna geceyle beyazın kavuşumunda yalnızlık sürmeli bir dağ çıkageldim bir akşamüstü yüzümde küçük küçük evler şehrin boşluğuna omzumu yaslarken bir kitabı okudum şöyle bi geçti ışıklar ağır yıldızlarla mola verdiğim dalgın bakmaların rüzgâr atları buraya gelin içimde sessizliğin gürültüsü serin bir tuz dalgası ... |
Emeğine yüreğine sağlık
____________________________Selamlar