Belki vaktidir sessizliklerime ektiğin kuraklıkların
.
. . Geceye bırak istersen Sığıştırdıklarını . . Gizleyip yüreğine Ama ses vermeden... . . Bir yandan, ürpersin yanı başında ateş Söneyazsın diğer yandan sessizce Ölümüme göz kırpan mumlar... Belki vaktidir sessizliklerime ektiğin kuraklıkların Ölüm kadar olmasa da Vaktidir belki yavaş yavaş Susuzluklarımın... . . Oysa... Olmasaydı rüzgâr Neye yarardı haylazlığı ayazın Üşümüş yarlarda... Gece gibi çekip tentenelerini kirpiklerinin Değilsen benim Hayallerime uzanman mutluluk değil... Benim için değil... . . Koynundan süzülüp bedenimi titreten tüm düşünceler kırgınlığım Ve sokaklarıma bıraktığın tüm anılar sürgünlüğüm Usulca duyuşlara kapı aralayan yankılar bile gittiler göçüp Ardından... Yalnızım Yalnızım ardından... Kor düşmüş kaç kelimeyi tutabilir ki Daha yüreğim... Ellerine dokunmaya korktuğum her an gibi Sahipliğe kalmadıktan sonra günahın acıtışlarında Var mısın? Yoksa geçti mi mevsimler kırağılara terkedip gözyaşlarını? Var mısın söyle sevdiğim Ellerime tutunmaya bir kez olsun... Var mısın? . . Sus... . . Söyleme... . . Vakit çok geç Ve ben sende erken öldüm... . . . Biliyorum... . . . . |
_________________________Selamlar