Kıyıuyuyan sabahın mavi sabahlığına günü sobeler bir ıslıkla dudaklarım derinleşen uçurumlar sisler var geceden suların düşler serdiği aynada kırlar,yıldızlar uyanır göğsüme konuşur ışıklar içinde zaman avuçlarıma değen ayazla büyür içimin nar sarayı.. cam kırığı yaşların dağ doruğu dilimin topuklu kelimelerinden ürker iner yollar takvim yapraklı gölgelere susmayı öğrenen ihtiyar bir çocuğum ben kanatlarımda kısalan kuşların uzayan boşluğu.. göç bir beden içinden geçtiğim nehir sözlerin güneşe vuran yüzünde pencere masalları ve ince sızıların yoksul sarnıçları yeleli türküyle uyanır yokuşları tohum sandıkları biçilir karanlığın biçimsiz kaldırımlarına buradayız umudu bulmanın yalnızlık sahilinde kulaç atarken ruhumuz içimizde saklı intiharlar hallice kıyı bir gün batımı yarın’a ... |