Ninnipeşimden koşan gölgelerin ölü çizgisinde melekler beyaz şarkılar söyler.. miskin an’dır seslenir ninnisini kitap uykusunda yüksekler dünle kesitlenen gerçeğin sallanırken ıslak beşiğe sarkaç yaraları deminde bugün bahar eflatun yapraklarıyla perdesini açar geçer bir rüzgâr buğday teniyle bahçeler büyütüp yağmurun toprakla kokan desenli rüyasına ipekli y/aş döker masallar nar güler gülünce,güz sularıyla yalnızlığın naçar sofrası bahar arası eteğimin ucuna takar söz uçurtmalarını ara sıra böyle uğradığımda göğe bulutların anlaşılmaz uykusu en yakınındakileri solur ki,sıcak dudaklarımda çıt yok zaman kavrulmuş kıpırtı seyreder g/özlerimin havalı ağacını.. ne var bu havalarda sen çiçek açtığında geceye kalkan sessizliğin loş aynasında kızılca yaprak ıssız kayasında dua ile bekleyen tasalı sevecenlik durmadan ruhunu yağar ki, bize göredir kapıları çalan vakit önünde kuş ve yaprak sesleri uçurum hücresi hepimiz öleceğiz ...... |
kızılca yaprak ıssız kayasında
dua ile bekleyen tasalı sevecenlik
durmadan ruhunu yağar
ki,
bize göredir kapıları çalan vakit
önünde kuş ve yaprak sesleri
uçurum hücresi
hepimiz öleceğiz"
Çok güzeldi üstadım .
Gönlüne sağlık .
Farklı bir anlatım tarzı , şiire çağırıyor adeta.
dalgalarla boğuşur gibi kıyıya çıkmaya çalışıyorsun .
yaşadığın anın heyacanıyla.
Selam ve saygılarımla