Eflatunçileli hırka desenli bir ayaz karanlığı yırtan ... yırtık sayfaların tohum bırakan sandığı buğulu şafakla atlanır taşınır çocuklar suların kekik kokan sesiyle kulağımda çadırvan ıslıklar hüzünlü alfabenin kızıl kuşları külliyat makamıyla zamanı geçirir parmaklarıma ölgün yeşille aralanan perdelerin dudağıma düş biçen göğü Ay salkımlı secde derinleşen uçurumların üzüm gülmesi çığlığın kırılgan ağacında hareli rüzgarın gözüme seyiren durağı ve buzdanlığı siyahı topukların alacalı düşlerin sahipsiz dişlerinde çocuklar ürkek ürkek sarılmalar ki, eflatun dağlı gecenin belinde ırmak gün boyu su taşır masalların iklim penceresine derinleşen uçurumların sessizliği kuşatan saati azgın dil ve yakınmaların yırtığı aşk kızılı yokuşların ağrılı teninde inci arifesi Söz doğacak yollar ..... |
külliyat makamıyla zamanı geçirir parmaklarıma
ölgün yeşille aralanan perdelerin dudağıma düş biçen göğü
Ay salkımlı secde
derinleşen uçurumların üzüm gülmesi
çığlığın kırılgan ağacında
hareli rüzgarın gözüme seyiren durağı
ve
buzdanlığı siyahı topukların
alacalı düşlerin sahipsiz dişlerinde
çocuklar ürkek
ürkek sarılmalar "
Şahsen böyle şiirleri seviyorum.
İçine girdin mi bir masal ülkesinde geziniyor gibisin.
karşına çıkacak efsunlu dünyanın ne olacağını merak ediyorsun .
Hayretler peşi sıra şaşkınlıktan afallıyorsun ,anlamaya çalışırken...
bambaşka bir sahnenin bir iki kelimenin hayal dünyasıyla çalkalanıyor zihnin.
ta uzaklara gitmişken şiir bitiyor...
Ustayı alkışlıyorsun son merhalede hem de çılgınlar gibi.
Selam ve saygılarımla
redfer tarafından 3/2/2022 1:12:59 PM zamanında düzenlenmiştir.