Bulut uğultusune adamlar çiziyorum yüzleri geceye bulanan sevecen çocukluğumun masumuna doluyor yağmur gözyaşlarıyla ıslanıyorum... terkedilmiş baharın solukları uçarken umudu noktalıyorum ellerinde çiçek satan resimlere hep karanlık hep delik deşik hüzün akşam olma yalnızlığım çingene acıyla dallanıyorum ayaklarımdan göçüp giden kuşlar çöl susuzluğuyla kaybederken mavinin incilerini ırgat bir türküyle sevişiyorum. kulaklarımda bulut uğultusu sabaha ceket giydiriyorum. onlar aydınlık biriktirmediğim zengin anılar. uyanın kıvılcım kalemimin ömrüne sizi kazıyacağım ..... |
Oluyor
İnce duyuyor, önce duyuyor
Sessizlikten bir akrep ölüyor
Koşmadan koşan atlar
Düşündürüyor
Gecenin sus vaktinde ömrüm
Deniyor veya denilmiyor
..........
Çok saygımla.