Belki hayat
Bir müziğe yaslanmak belki gece,
Yanan ateşin alevlerinde. Soğuğunda güzün. Kırık bir şişenin, Rüzgara eşliğe çırpınışlarında bırakmak gerek, Belki anıları... Paltonun ısıtamadığı düşlerinde titrerken ellerin. Bir kibrit yanığı acısına geçmek nefesinde, Soğuk buharların ağzından çıkıp kayboluşlarına takılırken... Piyanonun her tuşuna bastığında, Çıkardığı sese teslim etmek yüreği... Belki hayat. Üzülürken yapraklara, Yakalanmak belki serpiştiren yağmurlara, Çamur çamur sıçrarken firakım, Gül kurusu eteğine. Yanan ateşe düşen her damlaya darılmak işte, Ama içten içe, Duman duman gözlerine birikebilmek hissinde. Sızı sızı yığdığım kaçkın suallerimle baş edemezken, Dokunamamak oysa, Gül kokulu narin tenine. Keşkelere yüz vermediğimi zannederken, Hüzün ve hazanı hep karıştırmak muhayyilemde. Sezsizliği bile içselleştirememek gecelerimde, Ve kaybetmek, Kaybetmek işte seni... Belki hayat... Rüzgarları salıp kendince, Peşinden sürüklenmek, Gökyüzüne... Belki de, Göğün tenine... |