Kaybolduğun tüm vakitlerin
Yolları sessizce yürüdüğüm her an,
Tökezler sanki gece, Ay, Düşüverecek gibi olur başıma. Ve gökyüzüne baktığımda, Düşen küçük parıltılar, Kar küresinin içindeymişim hissini verir bana. Ağırdan alırım ben vakitleri, Kaplumbağa hızında geçer bana yaşamlar. Oysa, Olanca hızıyla, Zembereğinden kopup, Çılgıncasına, Dönüp duruyor olsa da, Dünya. Kırmızı bisikletli bir çocuk dolanır sokağımda, Dalıp gider dakikalarım, Dönerken tekerleri çocukluğuma. Sanki, İçimdeki çocuk basar pedala, Hırsla, Hem de, Tuhaf bir hırsla. Bilirsin beni... Ağırdan yaşamlara topuklarım atlarımı. İçimde kalırım çoğu vakit. Vermem kimseye, Can çekişen sırlarımı. Kaç kez kayboldum bilmem, kendimde. Dönüşsüz bir ırmağa dönüşür düşüncelerim. Ve, Kaybolduğun tüm vakitlerin, Bilyesini saklayan çocuklar misal... Öylesine, Hep yüreğimde. Hiç kaybolmadı, Bende. Masallarını sakladığımı sanırdın ya sahiden. Yaşardım ben oysa, onları... İçinde kibritçi kız olurdun bazen, Seninle üşürdüm sokakları... Bir kül kedim olurdun ve, Ben gece saat onikiye, Sana kalırdım büyü bozulmadan... Bıraktığın ne varsa, sadece hayalin... Ve ben, Ardından, Hiç ama hiç... Masallarından çıkamadım. Ömrümce, Oralarda bir yerlerde... Hep seni yaşadım. |
Emeğine yüreğine sağlık
____________________________________Selamlar saygılar