Kırık bir pencerenin melankolisiŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Sessizce biter bazen herşey...
Hazan gelir, bir bakmışsın sessizce kopuvermiştir dalından, küskün bir yaprak. Bir müzik, sessizce uzanmıştır ızdırabına gecede, farkında olmadan. Dalıp gitmişsindir o an, sessizce maziye. Ve sessizce geçer zaman yanından. Gözünden süzülen iki damla yaşın sessizliğinde...
Susuz dimağların kuraklığında...
Çölün en ince kumları kadar içkin... Düşümde, Başucuna, Sessizce bıraktığım, Son mektubumdu sana... Ufalanmış kayalıklar... Yaldızlı meramlara vurduğum kırbaçlar, Ve, Ucubeliğe gizliden bırakılan çocuksu yalanlarım belki, Fikrime ziyan düşüncelerimin bıraktığı, İçimdeki zalim tortular. Esaretin ruhsuzluğa yol alışında... Ama keyfe keder bir gün batımında, Ama ölgün bir vaktin ardında, Saklısıyım artık ben, Saklısıyım... Mutsuz, Umarsız kalabalıkların... Belki, Geceye bıraktığım yakarışlar, Belki, Kırık bir pencerenin melankolisi, Kurumuş yapraklara damlayan yağmur. Oysa, Kırık kiremitlerin sızdırdığı aşklardı güz... Ve soğuk, Soğuk mu soğuk, Buharlaşan nefeslerimdi... Hayalimdeki sana, Mektuplarım... Bildiğim, Sandığım, Kandığım... Bir sevdanın kopuşuna... Rüzgarlara, Bir kış masalına bıraktığım işte... İçimden süzülen müzikler... Kulak ver gecede, Aralayıp perdeni, Kapatıp gözlerini, Sessizce bekle, Öylece bekle, Beni... Hissedeceksin irkilip teninde, Nefesimi... Soğuk nefesimi... |
Selâm ve dua ile kalın..