Bir zifire kaldı bu kez hazan
Bir zifire kaldı bu kez hazan.
Ağır aksak, Ayazlara vurgun… Sancıların yol bulduğu gitmelerdeyim şimdi… Kapı kapı dilenen yoksunluğa mahkum hislerimin ardından. Fenerlerim uçmadı bu sefer, Yalnızdı dileklerim. Göğün sahte mahmurluğuma eşliğinde, Mavisine kaybolan düşlerime uzatmıştım ellerimi. Sarımtırak bir geçmişin tellerine, Mızrap mızrap vurmuştum yüreğimi. Mevsim mevsim dökülmüştüm gülüşüne... Bir kabusun çığ yamaçlarından, Düşerdim de her seferinde, Heyelanına kapılıp tutunurdum senin, Yeniden eteklerine. Sondu hikayemiz... Biterken içimdeki zemheriler, Şiirler kadar uzak, Belki yakındı ellerimiz. Hazan vardı, Hüzün vardı, Ardında... Ve ben... Kalalalmıştım kuraklığına. Oysa düşlerime hep yağmurların yağardı. Oluk oluk sahralarıma akar, Vahalarım sana kanardı. Oysa bir bir sönerken çerağlarım, İçinde yitip gittiğim ne çok sellerin vardı. Ve... Sanrısına mahkum bir çocuk masumluğunda, Meçhulünde aciz mecalim… Artık hep, zifirine kalakaldı... |