Geceye konan lacivert
Bir kez daha susamış sonbaharlara yapraklar,
Varlığın bir ötelemeye maruz kaldığı uçurumlara... Düştüğün zannında yoğunlaşır oysa hep, Bir acının hissiyatında, Nefeslenmeye benzer döngüler. Kahreder kimi vakit... Nedensiz, Çıplak bir hayalin darbına maruz kalan düşünceler. Teselli eder mi geceye konan lacivert? Bilmek ne mümkün? Yavan kaplara koyacağın yağmurların var mı? Gölgesi sis mezarlıklara serpeceğin... Ya da, oldu mu hiç? Eşelediğin toprakları avuçlarken, Ölümü mü aldım avuçlarıma dediğin? Serkeş toplanışlarında şehirlerin, Hep gecelere sığınışım neden? Neden feveran eder ruhum? Bir bir uzaklaştığım yalnızlıklara... Kapının ardına süpürdüğüm yokluklarım, Neden hıncını almak ister benden? Gök siyah mıdır hep? Yer azap? Ve neden azalırım ben? Ebediyeti düşlerken... |
Selâm ve dua ile kalın