KıvılcımSu uyur Düş abanması ruhumun at yağmasına Gök kilitlenir Vakti gelmez çiçeklerin sağır deliliğine Bulutların ağzında yosunlaşıyor huysuz zaman Orada denizi okşayan siyah ağıt ve Dilsiz hüzün Ellerinize susmak gibi ölümü Konuşsam Parmak uçlarımda gezinen karıncalar Bu aralar aklımın göresi gelmez soluk benizli toprağı Uykulara asılı kalan gecenin eteklerinde Hiçbir masal güne günah koymaz Kısmeti kapanmış ağrıların pencerelerinde uçurum Güneşi indirsem gözlerine Taşınır inilti dağlar en karanlıklara Köpüren yangınların parçalarında gövdeler Yüzünü çevirir konuşamadıklarıma Ölümse el sallar kalabalık bir sürüden Hayır masum değil ayaklarım Kıyametten arınan ışıltı gülmelerim elbette kör Her kıvılcımı kendini arayan Bu aralar keskin gölgelerin kuytularında yıkanıyor saatler Bu yüzden özendim yeşil bakan baharlara Eteklerinden kuşlar uçururum sandım Yanıldım Şarkılarımda sular uyurmuş Yaprak kımıldamazmış En uzağa koştum Yandım .... |
Sonrasında öncesini anlatan.
Bildikti, yadırgadım, korkmadım da ölümden.
Yüz yıllık, sonrası yok.
Çok yalvardım Rabbe, sabır sonu, sonrası.
Daha çok konuşacaktım, hüküm verildi, kalem kırıldı
Zahir. Çok saygımla.