fotoğrafhevesi kaybolan ormanların sağır dudaklarında masumiyetin d/izleri.. bunca seyrelen tarihin dağınık soluğu yağmurun sesinde dal kum ve sevda asılı bir güneşle ıslık ağrısı eşiğe çeken kendini.. Ve belki kendine muhtaç yeşili suların... geçeriz elbet gölge uçurumlarının ışıklı çölünü tutunup yorgun aydınlığın kanatlarına gireriz sabaha hüzün iklimiyle rengin kış gibi aramıza değişir nehrin yuttuğu oda biçimlenir gizli kapıda koridorlar... dilin köklerine demlenen düş sarmaşığı kuytu mevsimlerin boşluğuyla sallanır vakit kenarlarına seğiren ölümün duvarlarıyla büyür çiçekler gecenin kavuğuna erken gülüşlü yıldızlar düşer zeytin yeşili sabahla sarılırım toprağa.. ruhumun sandal uykusunda kül özlemi uykusuz rüzgârın ikiz agacı harflendikçe göğe uzanan açsa ağzını kar sesin ağaçlı bahçesiyle soluğuna kuş kaçar dolanır işte İlk ninnisiyle sis birbirine karışan fotoğrafta .... |
Yüreğine emeğine sağlık
_________________________________Selamlar