Suretimin Atlası
yeni yetme bir tekerlemeydi zaman
dilimde peltekleşen, dilimde ağdalaşan her hecesiyle sevişirdi, dil ucum mahrecim ve tonlamam. süzülüp havaya karışırdı, oksijenle yıkanır, parçalanırdı. gündüz fişeği gibi patlar, mavimsi tonlar bir bir açardı. büyüdü zaman, irice bir şey oldu gözlerime siyahın gölgesi diye oturdu. çizgiler belirdi sırdan mercanda kaz ayaklarını sunarak, arsızca. suretimin atlasında çizgiden mezarlar, sevdiğim kadınlar, hoyrat atlar gümüşten tezyin olan süslü halhallar. şakağımda tuz, şakağımda buz çiçekleri sakallarımdan dökülüyor ölüm mevsimleri. öp beni şah damarımdan, ister annem ister tanrı gibi. ölmeden öp beni, ölürsem mekruh olur öpücüğün, konarım kırmızı dudaklarına ölüm ölüm. dudakların dirimle demlensin, ölümüm cihanına küller serpmesin. |
Usta işi...
Dopdolu bir şiir. Tebrikler Orhan üstat