DİVAN
Kırk adamlık divanlarda bıraktım,
insana olan inancımı, takatımı, sabrımı ve yaşama azmimi. Boğazım kurudu, mahrecime yumru oturdu. Sesim düştü içimin uçurumlarından, sesim soluğum kesildi. İmanım inançsızlık ablukasından sıyrılamadı. Yenik düştüm iman edenlerin imansızlığına. Hoyrat bir at imişim siyasetin mezbelesinde, seyislerin köpekliği ensemde. Kafam dar bir koridorun ahmaklar labirentinde. Divana inancımı yitirdim. Donuk bir tebessüm oldum babamın dudaklarında, hayal kırıklığı oldum karımın davetkar şah damarında. Düştüm gözlerden, sözlerden düştüm. Kendir oluyor kelimeler dilimin ucunda, tek kanatlı bir uçuşum şimdi, gayya kuyusunun dipsiz uçurumunda. |
bu dizeye gelince durdum bi süre
yürüdüm sonra
duvarın ötesine
uzağa
bir olan, varamadığımız, varacağımız orada
tarzınızı, sizi okumak hep iyi
selamlar,
saygılar .