Suya Nikahlanan HayatŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Şiirin başlığı yoktu,
Dize 13 yıldır kendine şiir arıyordu. Ne ise ki buluştular. Annem’in ve şehrim’in canına değsin.
i
Çocukluğumun çokluğu "Yalan Rüzgârı" dizisine kurban gitti! Annem için bu dediğim, bu kurban hadisesi büyük bir ihanet. Annem bunu duyarsa eğer iki kere saçı beyazlar babam eskilere döner uzunca bir bağırış kopar evde yalar yutar duvarlar uyumaya koyulur haykırışlar örtük dudağı, derin alın çizgisi bıyığını çekiştirir suskun ağzı annem bavul hazırlar baba evine şehir toparlar vasiyeti hâl bildiriminde bulunur annem dedemin elleri toprak kokar babamın elleri kadife kumaşı. ii Taht kurulur, divana serilir üzüm incecik bir anı düşer araya eskilerden, göçüp gidenlerden bir Fatiha aralar kapıları buyur edilir Fatiha, kıraat edilerek sonra ardından su dökülür "Âmin" denilerek. Cırcır böceğinin sesi artar çoğaldıkça şehir sessizliği çınlar cinler çizgiler çizer uykusunda bunu en iyi komşu kadın bilir komşu kadın uyuyun der, sesiniz göğün kapısını çalıyor der. Serilir güllerle dolu döşek yastık uzun mu uzun bir gelecek baş eğilir geleceğin huzuruna başlar düşer uykular kuyusuna renk, kabus, rüya, hayal kuyuları bomboş olur bu saatte câmii avluları hüznünü yanıyor bir rahibe İsa’ya bir kilise avlusunda zamanı tutuyor Musa. iii Herkes çekildi seslerin sahnesinden ben ve böcek kaldık geriye böcek ha kırdı ha kıracak kabuğunu ben iki ah çekeceğim uykuya değin sefil bir uyku üstümü örtecek ay ışığı ve cinlerin çizgileri yıldızlar koynuma dökülecek annem babamla evlenecek kardeşim olacak benim, ismi ismim ile birlikte ses olacak hayat, sabah yüklediği yükü verecek gece bir daha alacak dedemin elleri toprak babamın elleri kumaş bu sefer empirme bir kumaş kim bilir belki de pamuk ağzı süt kokan bebeklere kundak bezleri satıyor diye annem affedecek, komşu kadın susacak göğün kapısına kimse gitmeyecek ben büyüyeceğimi anlatacağım bir fesleğen çiçeğine dert dökecek, dert işitecek kedilerle beraber yalnız bir köşede yediveren çiçeğinin gölgesinde insan olup adamlar yaşatacağım öyle adamlar ki; gölgeleri benim yaşlılık hikâyeleri. iv dedem toprak kokuyor babam bir kumaş olmuş kumaş üstünde yaşlı dokunuş komşu kadın susmuş kediler nesiller doğurmuş taht fethedilmiş üzüm asması kurumuş fesleğen Fatiha ister benim yüzüme sakal dokunmuş suya Fatiha okunmuş. |
Bir varmış bir yokmuş gibi yaşam.
Şiir ve anlatım muhteşemdi hüzne rağmen..