Bazı şeyler yakışmıyor şiire Rüyaları hep gitmelere yorman gibi Yahut dudaklarımı yoran bahçendeki iki kiraz ağacının arasındaki boşluk gibi Yahut Uzamsal Materyalist Anlak Parazit Üçgen ve Koli kelimeleri… Yahut akrebi ve yelkovanı küflü ayak izi bırakan birileri…
Bazı şeyler yakışmıyor şiire Sadece korktuğun zaman sıkı sıkıya sarılman gibi Yahut kendi yangınını söndürmek için -bazen de çığlık çığlığa zafer kazanmak- beni yağmalaman gibi Yahut Schrödinger’in kedisi Ganj Nehri’ndeki sığır pisliği Geometri Yıldız Tornavida Halıda sırıtan kahve lekesi İzm’ler arası horoz dövüşü Slogancıların derme çatma işvesi Ve senin şu aklarını saklama çaban yüzünden aynaların yalanı öğrenmesi
Bazı şeyler yakışmıyor şiire Köprüleri temellerinden yıkan sesin mesela -doymayıp hatta anıları da ve hayalleri- En son ne zaman ağlamıştın sahi çiy tanelerini siliverdiğimiz çiçekler gibi ? Ağzında İzafiyet Teorisi Plütonyum kopmuş W harfi Şart mı bilmek OBEB OKEK nedir Flash kimi sever Sirius’un hangisi demirdendi ? Halatlar diyorum tekneleri bağlamak içindir Bırak boynumu ve köpekleri
Bazı şeyler yakışmıyor şiire Alnıma düşen saçlarımı alıp yerine koymaman mesela Beni yaraladığın yerlerimden tanıman Bukowski’nin dili bile yakışırken hipodrom bahisler at yarışları onun sarhoş ve ağzı bozuk kadınları… Hatta yakışırken Kezban Kadın’ın sakızı Pia TAFDRUP’un satırları Türkan’ın kırışıkları… Yakışmıyor şiire senin elveda deyip deyip uzatman sarılmaları
Bazı şeyler yakışmıyor şiire Toplu mezara benzeyen gamzelerin mesela Yahut serçe parmağıma dadanan sehpanın ayağı A’dan kalkan arabanın B’ye kafayı takması Dikdörtgenin iç açılarının toplamı Yalama olmuş vidaların aynı yolu yürüme sancısı Yahut kalanların bedduası Okunacak kitabın önce sayfa sayısına bakılması Not: Bir de dudaklarındaki evet dudaklarındaki uçuk sayısı…
Bazı şeyler yakışmıyor şiire Boynunun kenarındaki darağacı gibi Çok kişi bilmez ne kadar kötüdür sevgilinin zülüflerinin yağlı urgana benzemesi…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
BAHÇENDEKİ İKİ KİRAZ AĞACI şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BAHÇENDEKİ İKİ KİRAZ AĞACI şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
aslında ben kiraz'a geldim başlık çekiciyidi eskilerden falan geliyordu sonra işte satır aralarında dolaşırken Bukowskiden Pia Tafdrup'a kadar bilgiler ,hatırlatmalar (Bukowskiye hiç sempati duyamadım nedense de ) sonra ama yumuşak geçişler , yüzümde gülümseme belirtileri kahkahadan önce ki o son hamle "Ve senin şu aklarını saklama çaban yüzünden aynaların yalanı öğrenmesi" sonra yumuşuyor cümleler , duyumsamalar sessizleşiyor "Alnıma düşen saçlarımı alıp yerine koymaman mesela"
galiba romantik bir nokta atışı bu olsa gerek....
dizelerde dolaştıkça ,oradan oraya savrulmaları yaşıyor insan,çok karmaşık görünse de bu kadar çok dengesiz hal durumları olur mu falan dense de ilerledikçe alışıyor insan sonra o son dize var ya ...
şimdi bir uzun hava katmalı bu şiirin sonuna
Zülüf dökülmüş yüze Kaşlar yakışmış göze Usandım bu canımdan aman aman Dert ile geze geze
Aslında her şeyin her kelimenin bir anlamı var herhangi bir hikayede hatırada hayatta izi... ama ilişkideki bozukluklar bozulmalar her şeyi de bir o kadar anlamsızlaştırıyor... hayat şiir gibi içinde her şey bir tat ve her şey ona yakışıyor ama satırlardan birini yırtmaya başlayınca izandan uzak bir akıl ayrım başlıyor bazı şeyler hayata/şiire yakışmıyor... ben yorumu çok sevdim teşekkür ederim :-)
başlık çekiciyidi
eskilerden falan geliyordu
sonra işte satır aralarında dolaşırken Bukowskiden Pia Tafdrup'a kadar
bilgiler ,hatırlatmalar (Bukowskiye hiç sempati duyamadım nedense de )
sonra ama yumuşak geçişler , yüzümde gülümseme belirtileri kahkahadan önce ki o son hamle
"Ve senin şu aklarını
saklama çaban yüzünden
aynaların yalanı öğrenmesi"
sonra yumuşuyor cümleler , duyumsamalar sessizleşiyor
"Alnıma düşen saçlarımı
alıp yerine koymaman mesela"
galiba romantik bir nokta atışı bu olsa gerek....
dizelerde dolaştıkça ,oradan oraya savrulmaları yaşıyor insan,çok karmaşık görünse de bu kadar çok dengesiz hal durumları olur mu falan dense de ilerledikçe alışıyor insan
sonra
o son dize var ya ...
şimdi bir uzun hava katmalı bu şiirin sonuna
Zülüf dökülmüş yüze
Kaşlar yakışmış göze
Usandım bu canımdan aman aman
Dert ile geze geze
ne demiş Neşet Ertaş
"biz çekmediğimiz derdin türküsünü söylemeyiz "
yorum yazmak ,çok benim harcım değil, içimden gelmeli ,içimi dağıtmalı ,toplamalı
geldim ,gidiyorum şiirden
ne diyeyim
yazmaların hep böyle çok olsun
sevgimle...