1
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
833
Okunma
birkaç nehir geçip
soluklanmayı dilemiştim oysa
kırbamda annemin gidenlere döktüğü gözyaşlarıyla
bilmedim
bilemezdim
karabasan olup çöktü göğsüme dünya
ateşi tattım
suyu kokladım
ayetler yazdım kırlangıç kanatlarına
göğe uzandım
yürüdüm durmadan
dinlenmeden yürüdüm
ayrı düştüm gölgemden
seni ben sandım
aksimi düşürdüm nehre
balıklara özendim
çöle vurgun kalplere dokundum
terk edilmiş manastırlarda uyandım
kanadım,kanadım,kanadım
eprimiş bir sözcüktüm
can buldum bir serçenin sesinde
yürüdüm kara bir gülün teninde
açtım gözlerimi bir dilemmada
affettim yargıçlarımı
yardım göğsümü hunharca
merhamet bahçesine yuva
vardım çıplaklığın sırrına
tinlerin ayanlığında
köhne bir anahtardım
kırk kilide birden devâ
yağmur oldum,yağdım
vardım aşkla dolan bulutların sırrına
kâh ortadoğu’da
kâh afrika’da
kanayan bir kayaydım
genzimde iyot kokusuyla
taştım dağlardan,tepelerden
ihanetlerle dolu kentlerden geçtim
saymadım,sayamadım bedenimdeki hançerleri
aldım onları şiirlerle âüsledim
dualar derledim
sözcükler yonttum
dokuz boğuma takıla takıla
üryan bir dil doğurdum
tuz oldum
buzu erittim
buzu ateşe tuttum
ateşi suya
suyu rüzgara
rüzgarı kayaya
kayayı balyoza
un ufak oldum
dağıldı zerrelerim
yayıldı atlasa
-anladım insan eksile eksile çoğalandır,yaşam tragedya-
Necat USLU
5.0
100% (3)