Görüş günüŞu üzerine yürüdüğüm yol Çiçek dalıyla uzandığında,bütün melcelerde aradım seni Aklımı dökercesine... Pencereleri aşmak gibidir güneşe merhaba demek Ve umudun menziline sevda hevengini asmak gibi Koruk ucunda,olgunlaşmış ne kadar söz varsa Buğulu gözlerle sunuyorum yüreğine Ki,yüzü hurrem duyguların sırtında şen yaşam Avuçlarıma sokulan Sıcaklıktır... Zamanın bağrında konakladıkça kanayan yara Sarışın bir yalnızlık olur odama Bilmem ki kaç çocuk uykusundan uyanır Kaç nal sesi Irmak ve gül Çadır kurar yüreğimin iklimine -gidersem gün soluğuna kuşlar nereye toplaşır- Insanları göçüyorum gözlerimden Seyyah uçurumun soluğunda kırılıyor sokaklar Tenha düşlerin gecesine kalıyorum Sana kokusu yitirilmemiş gül verdim Suyu dinle Ya da ateşini yak mumun Yazılamaz sözlerin üzerine doku beni Kehribar tesbihin lal ucunda vur saatleri alnından Ve sesle sevmeyi Çıtırdıyor yapraklar Yıldız ve gök El ele düşlerin yaşamayı dillendiren õzünden Yudum...yudum... |