çilek yarasışiirlerin düşü aşk dolu yatağından oluk oluk yürürken gideceği yöne...söğüt gölgesine sığınırken gördüm kendimi kaderin çarkıyla sabaha umutları yont ellerim illaki akacağım Aralık bulutlarıyla yokluğuna iyi günler için demet demet papatyalar gözlerinde kır çiçekleri teşekkür ederim susadığımda kırmızı yanıma hiç yüksünmeden ışığın kanatlarıyla selam ettin gördüm bir kuş uçtu tıka basa özlemden kınından çıkan kalp kılıcın keskin ucunda kıpır kıpır parlar pusatlarını kuşanır duygular parmak uçlarımda atlar şaha kalkar uzakların yakın avucunda dilsiz gevezeler gibi iklim iklim dolanırım nazım gurbet ellerde sazım bir tanem şerbet suyu yıkanmış ağızla sözler boşaltırım geceden beri başucuna gözlerime iyi bak tutuşmuş rüyaların ateşi koynunda çırpınırken görülmez çaresizliği sen anla işte çileği kalmış yarayı kıl ucunda tam karşındaki cılız ağacın kıyısındayım sarı başakları yıkayan yağmurla gel bana dağların dişlerine vurup çınlamış olmalı rüzgarlar... ağzında yorgun kelebeği en derininde uykusuzluğun ziyanı yok bugün mavi bir tat kadar lekesiz ölüm ve dudağında üşüyen çocuklar kadar uçuğum tenine tül tül indir kirpiklerini gözüme seninle uyuyacağım nazım gurbet ellerde sazım bir tanem köklerine sürgün edilen dalgaların beyaz köpüğünde suyla tutuşuyorum toprağını korusun sarsın ve solusun diye bizi mahrem bir kavuşmaya en deli kuyularla iniyorum nasıl sevmem soluğunu yüzüme değse sonra dudağıma bir daha bir daha değse |
YÜREĞİNİZE SAĞLIK DEĞERLİ KALEMDAŞIM....