Yol ağrısıSus payı yangınların Tuz yarasıyla dinliyorum şehri ... Ve zaman zaman Siyah rengiyle duvarlara çarptığında Sarıyorum zeytin ağaçlarını Yokluğun eşiğine Minesi çatlıyor son/baharın Aynalara göz kırpan uzantının kesik fotoğrafı Bir çığlık dalgası kıvılcımların ki Gece boyu Ellerime uzanan toprağın soluğunda karanlık boşluk Bırakır göğü üstüme Kıpırtısında kimsesizliğin sıcaklığı. Rüzgar elleriyle sallar Kimi kere kayığa binen düşleri Gün içerisinde büyümenin hazırlığına çekilirken Gecenin kıyısında karanlığın ve ışığın Yorgun yeşili düşer avuçlarıma Kımıldanır uykumun ateş çiçekleri Değişir iklim Usulca bıraktığım üşümelerin dallarında yağmur Daracık pencerelerde kokulu hüzün Kimse bilmez Uzak denizlerin yol ağrısını soğuğun şivesinde Özlemlerin şaçağından dökülür yüzüm ... |
Şiiri okuduktan sonra , aklıma dut ağacı geldi .
Dallarında pul pul güneşin altınları ,
gönlünde sabahın serin yeli
gövdesinden aşağı akan kimin yaşı...
sabahki manzaramdı , şiirinle ilham oldun.
Yüreğin hep güzelliklere gark olsun
sevgili Tesbih .😘