KIZIL NEHİRLER AKARKEN
Yüksek yamaçların kuytusuna
Vurunca ay şavkını Suretin belirir o aydınlıkta Şiirler akıtırım gözlerimden sana Bir şelale bereketinde Vuslatı kucaklayıp omzuma Koşarım yetiştirmek için sana Sen düşmeden O iklimsiz çıplak dağlar ardına Muştularken ekimi eylülün son gecesi Uzaklarda inler hüznün en acı kaval sesi Koynuna sis çökmüş yapraklar Dökülüp karışır ekimin rüzgarlarına Katre,katre akıtır göz yaşlarını Eylülle sana yas tutan yıldızlar Bir eflatun buğu yoğunlaşır boşluklarda Dağılır istenmedik yerlere Bir yıldırım düşer yara alır göbeğinden Yokluğuna ağlar bulutlar Düşlerimin ülkesinden sensizliğe kızıl nehirler akarken yokluğunla sarhoş olurum Ram olur ruhum Toprağa düşen fecrin her kızıl alevi Düştüğü yeri yakar Ben eylüllü düşlerimi Senin hayallerinde ararken HÜLYA ÇELİK |