Razı
.
karanlığa pay ediyorum gözlerimi sesimi atıp kaçarken kuyuya bin kere amin; her adın geçtiğinde aklımdan her şey eskiyor evet gencecik güneş tepede, billur bardaklarda çay babamın sesi telefonda zaman beklememeyi öğretiyor insana bir karanfil kıpırtısı içimiz sen çocuk, hayatın sağ tarafından başla her gün uyanmaya bundanmış meğer lavanta keseleri çekmecelerde teslimiyetmiş annemin beyaz yemenisi bilemedim dosdoğru geçmeyi aranızdan aynı özrü bağırdı kabahat, su aynı kanı kustu şarap yıkadı günahlarımızın kirini öyle güzelsin ki bunca telaşın içinde bir lokmayaymış açlığım, susuzluğum bir damlaya sen sağ ol içinmiş ölmelerim ölmelerim en kolay razıyım evet göğsünün tuzuna bulanıp bir ormana gönüllü yağmaya . |