Muhabbet meltemi!
[ Ey Hüseyni can!
Dereler bulanmış, nehirler kurumuş, Kumlar dört bir yana savrulmuş, Yüreğimiz kızıl kana boyanmış, Ümmet, kahrı perişan düşmüş, Dağlarımıza duman çöküş, Bahtımıza figan düşmüş, Yağmalanmış yürekler, Dicle Bitap düşmüş, Fırat şaha kalkmış, Kudüs’te bir çığlık, Gazze’ye ateş düşmüş! Ey Hüseyin! Kaderde var mı sürgün, Mekke’de kral demirlemiş, Bosna’da baykuşlar tünemiş, Türkistan’da, nineler bilenmiş, İstanbul’a zalimler sinmiş, Ağlayan İslam! Yağmalanan dünya, Dayanır mı yürek bu acılara, Ey kırık zamanların dili! Gönüllerin muhabbet meltemi, Sana mı kaldı bu acıları bestelemek şimdi? Her yanımız kin ve yangın, Çocukların bedenine iniyor bombalar akın akın, İşte şurada Halep’te anaların nutkuna bir bakın; Bitap düşmüş babalar parçalanıyor altında tankın… Ümmet nerede gören var mı ne olur anlatın, Ölü toprağı saçılmış üstümüze bunu bir dağıtın! Rabia meydanında akan kan, senin kanın, Kurtlar uluyor, bu sisi dağıtın! Ey Ümmet! Ne olur akıllanın, Ümmetin bağrında iftar sofralarının, Vallahi kurulacağı günler çok yakın! Ne olur Allah’ım bizi de eyle ,Hüseyin’e yakın!... 17.07.2015/İst-Çamlıca Erol Kekeç/22.15 ] |