Gülümseyiş Mavisi
I.
Sol omzumdan aşağı akan yalnızlık Birleşip ayrılan o kuşlara değiyorsun. İçime ateş dökmüştüm. Yaşım altı Altından hiç kalkamadığım hüzün kombinezonları Girip çıkıyorum bu kente Ölüşümü ve dönüşümü anlatıyorum uzun ip eleklerine Bak bir mum, nasıl ötekileşiyor gözlerinde Kaybedişlerimi toplayıp sana göçüyorum hiçlikten Ah! Sinema bileti alırken gülmüştün hatırlıyorum Monologlar halinde hüzünü gösterime sokma savaşı Geyik sıçraması ve hiç bitmeyen o kitap Aslında gülüşünü hiç duymadım Anlamalısın Madam! Ben bir ağaçsam Eğrileşiyorum ağlamalarına, inan Daha da olmazsa Göz çukurlarını bana ayır Üç-beş begonya serip uyuyacağım yutkunamadan Gök, yüzüne düşüyor Gözlerinde gülümseyiş mavisi. II. Sonrası umutsuz. Bir yankı gibi adın kulağımda Do-re-mi ve karma(n)şıklığınla Adın hala dudaklarımda Buket buket hüzün yolladım güvercin postasıyla Cuntalara ilişmiş yaşamak kaygısı Yokuş aşağı inmeyi kendime konduramıyorum. Anlatırım, bir hüznü başlatmıştı bilmem-kaç savaşı Anlatırım, gözlerim çok bozuktu cumartesileri Anlatırım, rahle boyu özlemekle yaşıyorum Çiçek boynuzlu geyikler çiziyorum defterime Karşılık mahiyetinde sevişegelmek öyküsü Romanlarda adın geçmiyor artık dimdiksin bir harf gibi Elif, Vav ve Kûn Olsa olsa muteber gidişler. III. Çok kısa Boyum ve mutluluklarım Ağaç altındaydım gözlerimde yaşamak yaşları Ceviz dersem sev! Çınar dersem sen yine de sev O kadar meşruydu yokluğun Sanki şuramdaydın Göğsümle boynum arasında bir boşlukta Uhrevi olmayan sözcükler yazdım avuçlarıma Elini yanaklarına koy. Unutacaksın hüzünleri Albay Lovegood ve içimdeki o yalnızlık hissi Bir siper de rastlaşalım şafağa kafa tutarcasına. Şuuruma morfin biraz daha Tanrım! Şuuruma morfin Unutmak kalabalıklar arasında kaybolmakla anılsın Şuuruma morfin ve Elif, Vav, Kûn. Yokuş yukarı seni çok özlüyorum. |