Temmuz'a Yetişen Öyle Bir Şiir
I.
Not alın: Gökyüzü kadar uzaktı kalbi, kalbime Sadece sesi boğuklaştığında güzeldi Ah! mavimsi bir umutsuzlukla gülüyor Temmuz’da. Açardım ben kalbimi - bu mavi oda kimin? Oldukça yalnızlığın - Hiçbir şeyin doruk güzelliğisin Oligarşik sevdalara taş çıkartan sevdam! Fransız kuşlarını anlat bana, çok özlüyorum Bak. İki çingene kadın Bak. Güzel parklı insanlar Bak. Seni düşünüyorum bulvar ortası da Rabbin verdiği acıları saymazsak, Çok güzelsin! II. Anlatacağım, Uzun soluklu ufuk çizgisindeydim Unutturmayın. Çiçek peçeli kız, defterimden üç nota ilerisi Ezgiler duyuyorum ve sevemiyorum mızıkaları Sevdan Rabb’la aramdadır, anlatamam Güya yürüyelim diye serilmiş o kilim Ben o kilime varınca Dünyayı doğuruyorum içime Ve uyarılıyorum topraktan Ve begonya oluyorum Temmuz’da Dalları uzatalım elden ele Evime giriyorsun güneş gibi Mutluluk gibi Kuşlar yaşamayı anlatıyor sessizliğe Sen istersin diye şapkası yana kaymış kuklalar Cömertçe oyulmuş kömürler Yazacaktır mavi defterime seni III. En duru yaşamak En duru otoyol özlemi Hiç yapayalnız duymamıştım rüzgarı Gökyüzü bu kadar uzak mıydı? Akşam yok, akşam yasak Üzülmek yasak ve yaz sinemasında -mavi saçlarında ağlamak - Böylece üşüyorum Temmuz’da Yine, yine ve yine doğruluyorum ölü kumdan Yanılsama gibi geçiyor adın İntihar etmiş bir mutluluktu Kara pederlere saklanmış gülüşmeler Ölümdü kumun üstünde kalan Saatlerce izlediğim olur begonya satan dükkanı Kısaca anlatmak gerekirse, Seni tekrar severim ve yaz biter Sonra alanlara kalabalık olur yalnızlığımız Bir anlama dönüşür sesin Duymuyordum ki ben Olsa olsa kendimi izliyorumdu, Temmuz’da. |