bu şehir çok kirlişimdi şehrimin esmer teni düşüyor gözlerime harabe yapılardan yükselirken kadınlarımızın acı dolu o tiz sesi zaten zayiydi aklımın bir köşesi gözlerim acıyla tanıştığından beri uğultular eşliğinde fısıldarken kulağıma bir kadın sınır dışı edilirdi bedenimden yüreğim yüklenip kederleri sırtımıza gitsek uzaklara yalancı sözler sahte sevgiler sığmaz ki bavula ki bir kadın kurşunlunrken çığlık çığlığa hep kifayetsiz sancılar yaralardı beni hadi gel kadınım sevdanın en işlek caddesinde bekliyorum seni ki çoğalsın varlığım varlığınla bu esmer bu kirli şehri terk edelim korkularımı büyütüyorum her gece geçtiğin her sokak say ki kabusumdur benim ya seni de tek tek diye düşünürken her şeyi ölü kadınlarımız içimden geçer bir bir k o r k u y o r u m oysa ki kına kokuludur kadınlarımız bizim esmamız hatcamız rana sozan dilanımız ve hepsi gelin olacak ve de yuva kuracaklardı ama yaşatmadılar hiç birini sizler bağışlayın beni enkaz uğultuları arasında tutsak düştükçe benliğim ahlak duvarlarını gördükçe ezildi yüreğim şimdi tanımsız imdat sesleri çınlıyor kulaklarımda kanlı çaresiz eller uzandıkça ellerime bir bir ve ben insanlığımdan çıkmış bir deliyim bağışla kadınım çaresizim çok kirli bu şehir şimdi ürkek bakışlı çocukların ellerinde kefenler var ve hiç uğruna harçandıkca anneleri çocuklarımız örtüyor annelerinin üzerini haydi gidelim kadınım tut sakın bırakma ellerimi bu şehir kocaman bir cadı kazanı ve ayak bastığın her yer bir yangın yeri Hasan İpek yirmi şubat iki bin on beş bütün kadınlarımıza saygımla |
yüreğinize sağlık
sizi okumak büyük bir zevk
tebriklerim her daim