gitme dilzarım demiştimyorgun düştü yüreğim gecenin karanlığında gölgene sarılmaktan -------------------------------------------------------- şimdi bu şehir üzerime yıkılır yokluğunda tırnaklarını tenime geçirmiş bir karabasan uykularımı parçaladıkça ve ben kurşunlara siper ederim kendimi yakarım dünyayı o bir gülüşünün uğruna ki saçlarınla gecelerimi süslerdim bilir misin? hasretini bir kadeh şarap misali yudumladıkça ve saçlarında ağrı dağının esintisini yakalardım tenin kadife yumuşaklığında tenime dolandıkça anlatsan anlar mısın? halimi bu kaçıncı trenlerden yalın ayak atlayışımdır benim yemyeşil bir bahar gözlerinde çiçeğe durdukça ve sana saçlarını hep yüzüme savur demiştim ayrılıp gitme demiştim ne olur gitme dilzarım kanatlarımın altından biliyor musun? bir gün bana bir bedel ödetmeye yeminin varsa inan ki sereceğim bu canımı ayaklarının altına ki benim kadınım en az ağrı kadar yaman olmalı ve en az nemrut kadar aşkı anlatmalı bakışlarında şimdi tuz basıp durma olunmaz yaralarıma yokluğun azrail misali dolaşırken ruhumda ve suskunlağa teslim ettiğin dilinde duan olayım bir gülüş gibi bir umut gibi yeşereyim bakışında Hasan İpek on altı şubat ikibin on beş |
Kutluyorum kalemini
Yüreğine sağlık
___________________________________Selamlar saygılar